Hubyar & Sıraç

Zola ne demektir, kimlere Zola denir?

Zola ne demektir, kimlere Zola denir?

Zola, doğup büyüdüğüm Tokat Almus Hubyar Köyünde çocukluğumuzda sıkça kullandığımız isimlerden birisiydi. Etrafımızda yaşayan köylerdeki Sünnilere  “ZOLA” derdik.  O zamanlar Zola’nın ne anlama geldiğini bilmezdik çünkü bizim açımızdan durum çok netti; bizim gibi inanmayan,  ibadet inanç farklılığı olan, köylerinde Cami olup, Ramazan orucu diye bir ay süreli oruç tutan bu köylere Zola Köyleri orada yaşayan insanlara da Zola derdik.

Zamanla birçok şeyi sorgulamaya, irdelemeye, Alevilik, Hubyar Ocağı ve Köyümüz hakkında yazılar yazmaya başladığımda tam karşılığını bulamadığım kimi rivayetlerden öte gitmeyen iki husus vardı birincisi; bizim köyde davul ve zurna neden pekte kullanılmayan günah kavramıyla yasaklanmıştı ikincisi; biz Sünnilere neden Zola diyorduk?

Bizim köydeki davul ve zurna çalma yasağını ayrıyeten irdelemek üzere bir kenara koyarak bu yazımızda Zola kavramı üzerinde duralım.

Bir gün bizim köyün yakınında bulunan Epsile  (Doğanşar) ilçesinden dostumuz, arkadaşımız ve birlikte çalışmalar yaptığım Fikri Karaman aradı. Atlas Dergisinde Hafik ve Doğanşar’ı konu alan bir yazının Gürsel Korat tarafından kaleme alındığını ve bu yazıda İsmail Hakkı Konar’ı kaynak göstererek Hafik’liler ve  Doğanşar’lılar için ” ZOLALAR” diye yazdığını söyledi. ( Atlas dergisi Haziran 2005 sayısı S. 138)

Konuşmamızda Fikri Karaman, Atlas dergisinde yayınlanan bu yazıya ve Zola ithamına karşı bir yazı kaleme alacağını ve benimde bu konuda bir yazı yazabileceğimi söylemişti.

Kendisine “Zola ne demek ki” diye sorduğumda; “ Doğanşar ve Hafiklilerin bir birlerine Zola diye suçlamalarda bulunduğunu ve Zola’nın “Zorla Müslümanlaştırılan Rumlar” olduğunu söyledi.  Zorla kelimesindeki “r” harfinin zamanla düştüğünü ve bu topluluklara “zola” denilmeye devam ettiğini söyledi.

Kendisine; “ valla bizde Hafikli, Epsileli ayrımı yapmadan bölgemizdeki tüm Sünnilere Zola dediğimizi“ söyledim. Yazdığı yazıyı benimle de paylaşmasını rica ederek muhabbetimizi sonlandırdık.

Sayın Fikri Karaman dostumuz yazıyı benimle paylaştı. Yazısında özetle İsmail Hakkı Konar’ın Doğanşar ve Hafik bölgesini tanıtırken  ;  “Sebastea Roma devrinde buraya verilen addı. Sezar’ın Roma’dan getirip Hafik ve Doğanşar’a yerleştirdiği topluluklar zamanla Rumlaştı. Mübadele’de giden oldu, Müslümanlığı kabul edenlere ise ZOLALAR dendi.” Dediğini yazmaktaydı. Sayın Fikri Karaman yazısında bunu reddedip bu bölgenin bir Türkmen yurdu olduğuna yönelik elindeki verileri paylaşan bir yazı kaleme almıştı.

Ben tartışmanın içerisine dalmadan, burası Türkmen yurdu mu, yoksa İsmail Hakkı Konar’ın söylediği gibi zorla müslümanlaşan Zola’ların yurdu mu tartışmasına girmeden  aradığım cevabı almış olmanın mutluluğu içerisindeydim.

Şüphesiz ki eski kuşaklar Zola isminin anlamını bilmekteydi, zaman zaman sohbetlerimizde büyüklerimiz bölgemizdeki Sünnilerin ya Alevi ya da Rum veya Ermeni olduklarını zamanla kılıç zoruyla döndüklerini söylemekteydi ancak Zola isminin buradan geldiğini anlatmamaktaydılar. Ancak bu böylemidir, değilmidir, ayrı bir araştırma ve inceleme konusudur, bu yazımızın amacı birilerini Rum veya Ermeniden dönen topluluklar olarak tanımlamak yerine Zola isminin ne anlama geldiğini anlatmaktır.

Biz de bu muhabbet ve Atlas dergisinde yayınlanan yazı vesileyle durumu öğrenmiş olduk.

Ali Kenanoğlu

06.10.2016

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu