E-ticaret ve tekelleşmeye dair konuşan Kenanoğlu: Yerli firmalar iş yapamaz hale geldi!
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, 2-4528 Sıra Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda şahsı adına konuştu. E-ticaretin pandemi süreciyle beraber küresel ölçekte hızlı bir şekilde yaygınlaştığını belirten Kenanoğlu, tekelleşme ve haksız rekabet karşısında yerel firmaların iş yapamaz hale geldiğini ifade etti.
Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.
Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 30.06.2022 Birleşim: 110 Ham Tutanak Sayfası:-
Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tabii, görüşülmekte olan kanun teklifinin esasında rekabeti ortaya koyabilmesi açısından ve elektronik ticarette… Özellikle pandemi sürecinde dünya genelinde -ciddi bir şekilde- elektronik ticaret ağı oldukça genişledi ve dünyanın en büyük şirketleri arasında artık elektronik ticaret yapan şirketler sayılır hâle geldi yani bütün dünyada, bütün ülkelerdeki elektronik ticaret şirketleri bu alanda sayılı şirketler hâline dönüştü. Bu şirketler içerisinde… Tabii, bunun getirdiği riskler var, bu risklerden bir tanesi de tekelleşme. Küresel firmalar oluştu ve küresel firmalar yereldeki birtakım firmaları da satın alarak kendi ağlarını genişletir hâle geldiler. Örneğin Türkiye’de iş yapan, bu alanda çok bilinen firmalara baktığınız zaman, isimleri yerli olsa da yani Türkçe isimlerle karşınıza çıksa da esasında bunların büyük çoğunluğu dışarıdaki ülkeler tarafından satın alınmış firmalar ve şu anda bu firmalar yerli firmalar değil ama Türkiye pazarında ciddi bir tekel oluşturuyorlar, sadece Türkiye pazarında değil dünya genelindeki bütün pazarlarda da tekeller oluşturuyorlar ve bu tekellerin oluşmasının getirdiği sıkıntılar var ve bu büyük sıkıntılar da tabii ki esas olarak malı üreten ve malı pazara süren firmalarla yaşanan sıkıntılar oluyor. Çünkü bu işin maliyetinde yer alan ya da bu işin üretiminde yer alan firmalar ciddi bir şekilde bu elektronik ticaret firmalarından kaynaklı mağduriyet yaşıyorlar. Depo kiralama mevzusu yani ürettiği ürünü depolamak, bunu bir yerde tutmak, bunu sevk etmek noktasındaki bütün maliyet ve zahmetin tamamı bu satıcı firmalar veya tedarikçi firmalar tarafından yapılıyor ve bu firmalardan, bu şirketler ürünlerini alırken, pazarlarken üç ay vadelerle alıyorlar yani geri ödemelerini bu satıcı firmalara üç ay vadelerle yaparken kendileri bir ay vade içerisinde tahsilatlarını yapıyorlar ya da işte kredi kartları üzerinden ticaretlerini yerine getiriyorlar.
Esasında tedarikçi firmaların yani yerli firmaların, üretici firmaların, üretim yapan firmaların malları ve hizmetleri üzerinden kâr elde ediyorlar ve bu anlamda da korkunç yüksek rakamlara ulaşıyorlar ve diğer taraftan da bunlar, reklam ağları üzerinden de büyük oranda elektronik ortamdaki, internet ortamındaki reklamlar üzerinden de çok ciddi bir şekilde kendilerini tanıtıp çeşitli manipülasyonları ve manipülatif ortamları da yaratmış oluyorlar. Bu firmalara karşı yerli firmaların, daha küçük çaptaki yerli firmaların mücadele etme imkânı ortadan kalkıyor, hem rekabet açısından, reklam piyasası açısından hem de sağladıkları geniş ağlar üzerinden bu imkânlar neredeyse ortadan kalkar hâle geliyor. Tabii, bütün bunların önünü almak gerekiyor. Önceki konuşmamda da söylediğim gibi, esasında bizim açımızdan yani Türkiye’nin yerli insanları açısından en büyük risk de bu firmalar yüzünden. Neredeyse “esnaf” diyebileceğimiz mahalle esnafları ve yereldeki, il ve ilçelerdeki satıcı firmalar artık iş yapamaz hâle geliyor çünkü herkes şu an için elindeki telefonla çok rahatlıkla istediği ürünü bulabiliyor ve bunların üzerinden de bu ürünleri satabiliyorlar.
Tabii, bir taraftan da cüzdan uygulaması var. Cüzdan uygulamasıyla da sizin paranızı orada tutuyor, size çeşitli imkânlar sağlıyor ve sizin sadece bunun üzerinden alışveriş yapabilme ağını oluşturuyor. Yani siz başka bir yerden alışveriş yapma ihtiyacı duymuyorsunuz, “Nasıl olsa benim burada indirimim var” “Nasıl olsa benim burada cüzdanım var.” “Birikmiş kredim var.” üzerinden bakıyorsunuz. Aslında, tümüyle yerli firmaları ve yerli sistemin içerisindeki oyuncuları ortadan kaldıran bir tekelleşmeye yol açıyor. Bütün bunların önlenebilmesi açısından, bu konuda Rekabet Kurumunun öncelikli aktif olarak görev alması gerekiyor. Bu kanun teklifinin bunun önüne geçeceği muhakkaktır ama bununla birlikte Rekabet Kurumunun da üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)