AKP iktidarının “Torba Elektrik Faturası” uygulaması nedir?
Elektrik faturalarındaki kalemler gizlenmekte ve vatandaşa neyin bedeli olduğu anlaşılmayan bir “torba fatura” kesilmektedir. Evlerimize gönderilen elektrik faturaları karartılmış torba elektrik faturalarıdır. Bunun nasıl yapıldığını ve dağıtım şirketlerinin nasıl korunup zenginleştirildiğini HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, meclis kürsüsünden anlattı.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Enerji torba kanununun üzerinde elektrik aboneleriyle ve elektrik faturası üzerine birkaç söz edeceğim. Şimdi, Türkiye’de 44.500 civarında bir elektrik abonesi var, bunun yüzde 21’i meskenler tarafından tüketiliyor. 44 milyon 500 bin-45 milyon civarında, bu rakamlar son aylara göre değişiyor. Şimdi, bunun yüzde 21’i meskenlerde tüketiliyor, hani demin kayıp kaçak meselesinde konuşuyoruz ya. Meskenler, aboneliğin yüzde 82’sine tekabül ediyor. Ticaret ve kamu hizmetleri yürüten kurumlar, bunun içinde AVM’ler, saraylar, kamu kurumları, hepsi var, bunlar da elektriğin yüzde 27,9’unu tüketiyor. Abone payıysa yüzde 15,2’ye denk geliyor. Sanayi kuruluşları, abone payının 0,4’ünü teşkil ediyor ancak elektriğin yüzde 45,6’sını tüketiyor. Aslında, bu kayıp kaçak meselesi için meskenlerden çok bu sanayi kuruluşlarının üzerine gidilmesi ve incelenmesi gerekir. Bunu bir ifade etmek isterim.
Şimdi, şu fatura elektrik faturası. Bir faturaya baktığınız zaman hangi kalemlerden oluştuğunu anlamanız gerekir. Nihayet, hepimiz gidiyoruz, marketlerden alışveriş yapıyoruz. O faturada aldığımız bütün kalemlerin hepsi faturada geçer ve biz de kontrol ederiz; acaba raf fiyatıyla fatura fiyatı aynı mıdır, burada bir değişiklik var mı filan diye. Zaman zaman da kasalarda bu tür tartışmalara denk geliriz. Şimdi, ancak bizde şöyle bir fatura uygulaması var: Yani torba fatura uygulanıyor. Burada, aslında bu faturada olması gereken kalemler; enerji bedeli, perakende satış hizmeti, iletişim, kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım bedeli, TRT payı, Enerji Fonu, BDV, KDV gibi. Bu kalemlerin hepsinin o faturada kaç liraya tekabül ettiğinin anlatılması gerekirken 3 taneydi bu, son zamanlarda bu da 2 taneye indirildi. Yani kimi faturalarda; enerji bedeli, dağıtım bedeli, vergi ve fonlar üzerinden faturalandırma yapılıyor. Şimdi, neredeyse bu dağıtım bedeli, vergi, fonlar da birleştirilip sadece 2 haneye indirilmiş durumda. Şimdi, elektrik faturasının dağılımına baktığımız zaman 100 liralık bir elektrik faturasının 39 lira 27 kuruşu enerji tüketimiyle ilgili, 21 lira 24 kuruşu ise dağıtım şirketlerinin payı, 14 lira 6 kuruş vergi ve fonlar yani böyle bir dağıtım söz konusu. Ve şirketlerin kâr oranları da inanılmaz derecede yükseliyor. Şuradaki farklar da, şu, yukarı doğru çubuklar aldıkları fiyat, sattıkları fiyat, elde ettikleri kâr arasındaki farkları da gösteriyor. Vatandaşa hiçbir şekilde ucuz elektrik verilmiyor. Yapılan indirimler şirketlerin lehine düzenleniyor, onların hanesine yazılıyor.
Tabii, şöyle bir şey de var, bu faturaların şöyle bir önemi var, detayının olması gerekir ki faturadaki 1 kuruşluk fark, yani dağıtım şirketi lehinde 1 kuruş bir düzenleme yaptığınız zaman bu, yılda 2,5 milyar liraya tekabül ediyor, yılda o şirkete 2,5 milyar lira kazandırmış oluyorsunuz yani bu kadar önemli bir fark yaratıyor aslında bu faturalar. Ancak, dokümanları, dökümü elimizde olmadığı için hiç kimse şu anda bu faturaların detay dökümlerini çıkartamıyor. Konunun uzmanları, elektrik mühendisleri odası bile çoğu zaman önceki veriler üzerinden tahminler yürüterek bunları yapabiliyorlar. Yani aslında bir torba fatura ve karartılmış faturayla karşı karşıyayız. Bütün mekanizmalardaki denetimler ortadan kaldırıldığı gibi vatandaşın kullandığı elektrik faturasının üzerindeki vatandaşın kendi faturasını denetlemesi de ortadan kaldırılmış durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Yani hiçbirimiz evimizdeki elektrik faturasının hangi kalemlerden oluştuğunu, nelere itiraz edip nelere itiraz etmeyeceğimizi dahi bilemiyoruz. Tüm alanlarda denetimsizlik politikası uygulandığı gibi, elektrik faturalarının üzerinde de bu denetimsizlik uygulanıyor, dolayısıyla da zaman zaman bu kayıp kaçak meselesi halk içerisinde ciddi tartışmalara yol açıyor. Bunun büyük oranda dağıtım şirketlerinin suçu olduğunu, onların gerekli yatırımı yapmamasından kaynaklı olduğunu, esasında çoğunun da kayıplardan oluştuğunu ve sanayi şirketlerine, sanayi bölgelerine yönelik kayıpların da çoğunlukta olduğunu göz önüne alırsak meskenlerdeki kaçak kısmının son derece minimize olduğunu da bilip ona göre değerlendirmemiz gerekir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)