Tokat’ın Boğalı ve Sakarat yaylarında altın madeni arama faaliyetleriyle ilgili soru önergesi
HDP İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Tokat’ın Erbaa ilçesinde bulunan Boğalı ve Sakarat yaylarında yöre halkının itirazlarına rağmen Verusa Holding ve ona bağlı taşeron şirketlerin altın madeni arama faaliyetleriyle ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih DÖNMEZ‘e soru önergesi verdi.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Tokat’ın Erbaa ilçesinde faaliyet yürüten Verusa Holding’in maden sahasında altın rezervi bulmasının ardından holding bünyesinde Galata Altın İşletmeleri A.Ş. adında bir şirket kurulmasına ve bölgedeki bakır sahasının bu yeni şirkete devredilmesine karar verilmiştir.
Rezerv miktarının tespiti ile sahanın işlenebilir ve ticarete konu edilebilir nitelikte olup olmadığının anlaşılması için çok daha kapsamlı incelemelere ihtiyaç duyulduğunu belirten şirket, bu kapsamda jeofizik ve jeoloji çalışmalarını takiben sondaj faaliyetlerine başlanacağını duyurmuştur.
Ancak altın madeni olduğu söylenen Sakarat ve Boğalı yaylalarında yaşayan yöre halkı altın madenine karşı çıkmaktadır. Yöre halkı, bölgenin tarım ve hayvancılık açısından değeri ortada iken altın madeninin işletilmesi halinde bölgenin uğrayacağı zararın kaygı verici olduğunu ifade etmektedirler.
Orta Anadolu bozkırlarından önceki son ladin, gürgen ve çam ormanları ile çevrelenen Sakarat ve Boğalı yaylalarının yükseklikleri 1500-2000 metre arasında değişmektedir. Bu yükseklikte biriken yağmur ve kar suları bahar ve yaz ayları boyunca yer altı ve yerüstü sularını besliyor, bu sayede de yaylaların etrafındaki Tokat ve Amasya’ya bağlı ilçe ve köylerde buğday, arpa gibi geleneksel tahılların yanında tütün, üzüm ve çilek gibi ürünler yetiştirilmektedir. Yine bölgede arıcılık, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık da yoğun olarak yapılmaktadır.
Bu yaylalar Tokat ve Amasya’nın can damarlarıdır. Bu illerin derelerini ve çaylarını yaylalara düşen yağmur ve kar suları beslemekte olup böylece bölgede tarım ve hayvancılık yapılabilmektedir.
Bölgede açılacak bir maden ocağının bu bereketli topraklara verebileceği zararı anlamak için Ordu-Fatsa ormanlarında 5 yıl önce açılan altın madenine bakmak yeterli olacaktır. Bu ormanlarda Stratex firması ve Bahar Madencilik ortaklığıyla yürütülen çalışmalar sonucunda Karadeniz’in yemyeşil iki bin dönümlük alanını çöle dönmüştür.
Bu madenin doğaya, hayvancılığa insana, ormanlara, derelerden, pınarlardan akan yer üstü ve yer altı sularına, çocukların geleceğine ve hayat alanlarına zarar vereceği ortadadır.
Fatsa örneği önümüzde dururken, ülkenin her köşesinde bir altın madeni açmak maden şirketleri dışında hiç kimseye hele de bu köylerde, kasabalarda yaşayan insanlarımıza katkı sağlamayacaktır.
Altını elde etmek için milyonlarca ton toprak bir yerden bir yere taşınmaktadır. İçinde bakır, arsenik, kadmiyum, kurşun, cıva, antimon, selenyum ve çinko içeren atık kayalar ve cevher atıkları ortalığa saçılmaktadır ve bunlar insanların, bitkilerin, hayvanların, balıkların zehirlenmesine neden olabilmektedir.
Bu bağlamda;
- Tokat/Erbaa İlçesi Boğalı ve Sakarat yaylarında altın madeni arama faaliyetleri için ÇED raporu alınmış mıdır?
- Bu maden sahasından etkilenecek olan yöre halkı bilgilendirilmiş midir?
- Siyanürle altın aramanın içme ve sulama sularına, insan sağlığına vereceği olası zararla ilgili bir çalışma yapılmış mıdır?
- Erbaa Sakarat ve Boğalı yaylalarında yaşayan köylülerin itirazları neden dikkate alınmamaktadır?
- İnsanların yaşam ve geçim alanlarına, su kaynaklarına, tarım arazilerine, kültürel geçmişe, doğaya ve canlılara zarar verecek olan bu maden işletmesine izin verilecek midir?