Tahir ELÇİ ve Teslim TÖRE’yi andık, Alevi Evlerinin İşaretlenmesini Tekrar Gündeme Taşıdık.
HDP İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşma ile Barış Elçisi Tahir ELÇİ’yi katledilişinin yıl dönümünde saygıyla andı, ayrıca, Türkiye Sosyalist hareketinin önderlerinden birisi olan Teslim TÖRE’yi yitirdiğimiz bu günde ailesine ve sosyalist camiaya ya başsağlığı diledi.
Konuşmasının devamında, 2012 yılından bu yana süregelen ve kamuoyuna yansıyan Alevi evlerinin işaretlenmesi ile ilgili 32 vakanın akıbetinin ne olduğunu, sorumluların yakalanmadığını Genel Kurulda tekrar gündeme getirdi.
Konuya ilişkin tutanak metni ve konuşma videosu aşağıdadır.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle barış elçisi Tahir Elçi’yi ölüm yıl dönümünde, katledilişinin yıl dönümünde saygıyla anıyorum ve ayrıca Türkiye sosyalist hareketinin önderlerinden birisi olan Teslim Töre bugün İstanbul’da toprağa sırlanıyor. Kendisini saygıyla anıyorum, ailesi ve sosyalist camiaya da başsağlığı diliyorum.
Sayın milletvekilleri, burada biraz önce bir görüş birliğine varıldı, bu görüş birliği, İzmir’de Alevi bir ailenin yaşadığı evin işaretlenmesiyle ilgiliydi. Oldukça memnuniyet verici, bütün parti grupları bu konuda açıklama yaptılar, konunun takipçisi olacaklarını söylediler. İlk defa böyle bir şeye tanık oluyorum, yıllardır Alevi kurum başkanlığı yaptım ve bu işaretleme 32’nci ev işaretlemesidir yani 32’nci vakadır. 2012’nin Şubatında başlamıştır, o günden bugüne periyodik zamanlarda çeşitli illerde, bölgelerde Alevilerin yaşadıkları evlere yönelik, tıpkı, bu son İzmir’de olduğu gibi, çarpı işareti konarak çeşitli hakaretvari kelimeler, cümleler yazılıyor. 32 ayrı bölgede belki 100’e yakın, belki 100’ün üzerinde eve bu işaretleme yapıldı. Biz Alevi kurum başkanıyken de bu konuların sürekli takipçisi olduk ve hükûmete sürekli, bu işin ciddiye alınması gerektiğini, araştırılması gerektiğini, sorumluların bulunması gerektiğini söyledik. Sürekli polis memuru düzeyinde açıklamalarla geçiştirildi konu ve “Çocukların işidir, sarhoşların işidir.” üzerinde duruldu.
Ancak çarpı işaretlemesinin Türkiye açısından da, Aleviler açısından da bir hafızası vardı. Bu hafıza, Maraş katliamında yaşanmış bir hafızadır. Önce evlerin işaretlenip, arkasından işaretlenen evlerde yaşatılan katliamlardan dolayı biz bunu biliyoruz. Nasıl ki Almanya’da siz bir eve Nazi işareti yaparsanız, bir evin kapısına Nazi işareti yaparsanız, bu, en ağır bir suça tabi ise, Türkiye’de de bu hafızadan kaynaklı olarak, Alevilerin evlerine yönelik bu tür tehditkâr çarpı işaretlerinin konmasının en ağır bir şekilde cezalandırılması gerekiyor ki bir daha cesaret edilemesin.
Bu, hakikaten, zaman zaman söylendiği gibi çocuk işi de olabilir, hakikaten adli bir vaka da olabilir ama netice itibarıyla siz bunun sonucunu çıkarmazsanız, kamuoyunu bilgilendirici, tatmin edici birtakım açıklamalarla konuyu aydınlatmadan geçiştirirseniz, hem işaretleyenler bundan cesaret alıp işaretlemeye devam ederler hem de evleri işaretlenen insanlar o psikoloji içerisinde, o korku içerisinde yaşamaya devam ederler. Dolayısıyla biz, bugün burada yapılan açıklamaları -Sayın Grup Başkan Vekillerinin konunun takipçisi olmasını arzu ediyoruz- önemsiyoruz ve bu konunun takipçisi olacağız.
Değerli arkadaşlar, 144 sıra sayılı Teklif, biliyorsunuz İçişleri Komisyonundan gelen ve kolluk kuvvetleriyle ilgili çeşitli düzenlemeleri de içeriyor. Tabii, biz bunlardan en çok mağdur olan yani polisin uygulamalarından en çok mağdur olan bir partiyiz. Gözaltılar, operasyonlar, tutuklamalar ve kayyum atamaları olanca hızıyla sürüyor.
Şimdi, ben Hükûmete bir şey sormak istiyorum: Konya Büyükşehir Belediye Başkanını görevden alacak mısınız? Yerine kayyum atayacak mısınız? Niye? Çünkü Konya Büyükşehir Belediye Başkanı bölücülük yaptı. Ne yaptı? Efendim, eş başkan seçilmiş kendisi. Tabii, biz tebrik ediyoruz, hayırlı olsun diyoruz. Ancak eş başkanlığı bölücülük olarak nitelendirenler acaba Konya Büyükşehir Belediye Başkanının eş başkanlığına ne diyorlar?
AYŞE KEŞİR (Düzce) – Polemik yapma!
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bu gözaltı furyaları ve bu operasyonlar bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanıyor. Hiçbir suçu olmayan, hatta bir gün sonra serbest bırakılan insanların bile sabaha karşı, oturduğu mahallede, apartmanda onlarca araçla, yüzlerce polisle evleri basılıyor, evler darmadağın ediliyor. Bir gün sonra serbest bırakılanlar bile artık yaşadıkları bütün mahallede ve sokakta çocukları dâhil hepsi suçlu ilan ediliyorlar. Bu sistemin artık bir son bulması gerekiyor. Darbecilerin isimleri kaldırıldığı gibi her taraftan darbe hukukunun da artık sonlandırılması gerekiyor.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)