Ormanı yakanlara, yakılan ormanları söndürmeyenlere ve söndürülmesini engelleyenlere lanet olsun!
HDP İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU Orman yangınlarıyla ilgili verilen araştırma önergesi üzerine konuştu.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Verilen önerge üzerine söz almış bulunuyorum.
Maden şirketleri, imara açılan araziler, mermer ve taş ocakları gerekçesiyle birçok ormanlık alanın tahrip edildiğini, yok edildiğini biliyoruz. Bizler doğanın efendisi ya da hâkimi filan değiliz, bizler doğanın bir parçasıyız ve aynı zamanda bütün bu ekosistemin de parçasıyız. Bu ekosistem yani ormanların da içerisinde olduğu bütün bu doğadaki ekosistem, bütün yaşamsal alanlar bütün canlılara ait yani insan onlardan üstün filan değil. Dünyada yaşayan bütün canlıların ortak alanıdır buralar. Dolayısıyla bu meselelere bakarken de insanların menfaatleri doğrultusunda değil, bütün canlıların menfaatleri doğrultusunda bakmak lazım.
Şimdi, zaman zaman şu oluyor; bu tartışmalar burada da yaşanıyor. Bir yer maden sahası ilan edilmiş, 100 bin ağaç kesilmiş, çıkıp diyorlar ki: “Biz evet oradan 100 bin ağaç kestik ama 150 bin ağaç da diktik.” Şimdi, bu ağaç dikmekle orman ekosistemi oluşmuyor. Aradan belki yüzlerce yıl geçmesi gerekebilir. Bu başka bir şey ama öyle, beş yılda, on yılda ya da yirmi yılda oluşabilen bir ekosistem değil bu mesele. Bu anlamıyla, ormanların geleceğimiz açısından değerli olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Her şeyden öte en başta ormanları, insanların vereceği zararlardan korumak gerekiyor. İnsanlar olmasa zaten büyük oranda sistem kendisini koruyacaktır.
Şimdi size bir örnek veriyorum: Artvin’in Murgul ilçesindeki Damar Köyü yakınlarında dün sabah bir yangın çıkıyor. Burası, uzun süredir, Cengiz Holding’in siyanür havuzu kurmak için göz diktiği bir yer. Peki, şu an burada ne oluyor? Yerel halk şu iddialarda bulunuyor -bunlar bir iddiadır, dile getiriyorum ve şu anda sosyal medyada çokça da paylaşılıyor ve konuşuluyor- ve diyorlar ki: “177’yi aradık -ihbar hattını- dediler ki: ‘Kontrol altına aldık.'” Onlar da diyorlar ki: “Biz oradayız, kontrol altına falan alındığı yok, yangın yayılıyor.” ve tekrar tekrar olacak şekilde devamlı arıyorlar ve kendilerine benzer şeyler söyleniyor. Diyorlar ki: “Helikopter istedik.” Çünkü söndürmeye gitmek için yol yok. “Helikopter istedik, verilen cevap şu: ’10 hektara kadar yangın ulaşmadığı zaman yani 10 hektar yanmamışsa biz uçak gönderemeyiz, 10 hektarın yanması gerekir ki uçak gönderelim.'” İddia bu.
Şu an çok ciddi bir şekilde çevre örgütleri bunları gündeme getiriyor ve biz de bunu kürsüden dile getirerek soruyoruz: Şu anda Artvin Murgul’daki bu yangın niye söndürülmüyor, buraya neden müdahale edilmiyor, burada Cengiz Holdingin bir payı var mı?
Değerli arkadaşlar, şunu söyleyelim: Evet, ormanların yakılması, yaktırılması konusunda biz HDP olarak başından beri bu işe karşı lanetlerimizi ifade ettik ve buradan tekrar ediyoruz: Ormanları yakanlara lanet olsun, ormanları yaktıranlara lanet olsun!
Yanan, yakılan ormanları söndürmeyenlere lanet olsun! Yanan, yakılan ormanları söndürmeye giden halkı engelleyenlere lanet olsun! Yanan, yakılan ormanları imara açanlara lanet olsun!
Ve ayrıca, trollerin siyasetiyle gündem belirleyip buradan partimize ve insanlara algı yönetimiyle saldıranlara ve bunu bir siyaset tarzı olarak belirleyenlere de bin lanet olsun!