Kenanoğlu, normalleşme kapsamına alınmayan mekanları Meclis gündemine taşıdı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, 1 Haziran 2021 itibariyle başlayan normalleşme kapsamına alınmayan ve 1 buçuk senedir kapalı olan kültür-sanat ve müzikli eğlence mekanlarının durumunu Meclis gündemine taşıdı. Kenanoğlu, Cumhurbaşkanlığı’na verdiği soru önergesinde, pandemi sürecinin iktidar tarafından bir OHAL’e (Olağanüstü hal) dönüştürüldüğünü belirterek kültür-sanat ve eğlence mekanlarının açılmamasının insanların yaşam tarzlarına bir müdahale olduğunu ifade etti.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen soruların Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
1 Haziran itibariyle pandemi nedeniyle getirilen kısıtlamalardan normalleşmeye doğru bir adım daha atılmıştır. Ancak, pandeminin başından beri ilk kapanan işyerlerinden olan ve daha çok akşam ve gece hizmet veren barlar ve eğlence yerleri yeni normalleşme kurallarına göre kapalı kalmaya devam edecektir.
1,5 yıldır kapalı olan, barların, eğlence yerlerinin açılmaması, insanların yaşam tarzına ve tercihine müdahale olarak algılanmaktadır.
Haziran’dan önceki dönemde de sadece alkollü içki satan tekel bayilerinin, market reyonlarının kapatılmasının bilimsel, sıhhi ve mantıki gerekçesi açıklanamamıştır.
Bundan önce yaşanan yasaklar ve yeni dönemde sürdürülen bu anlayış, binlerce müzisyenin işsiz kalmasına 100’ün üzerinde müzisyenin intihar etmesine sebep olmuştur.
Alkollü içkilere uygulanan yüksek vergiler nedeniyle kullanıcıların ev yapımı içkilere yönelmesi sonucu onlarca insan yaşamını yitirmiştir.
Bütün bunlar, seküler yaşam tarzını tercih eden vatandaşlarımıza karşı iktidar tarafından uygulanan üstü örtülü yasaklara tekabül etmektedir.
Sinemalar, tiyatro salonları, tüm barlar ve benzeri eğlence sektörünün 1,5 yıldır hiçbir destek sunulmadan kapalı kalması, ülkemizin müzisyenlerine, sektör emekçilerine, sahne sanatçılarına reva görülen bu uygulamalar rasyonalite değil tam aksine ideolojik yaklaşımdır.
15 Temmuz’u Allah’ın lütfu olarak tanımlayıp bütün muhalif kesimlere nefes aldırmayanlar, pandemiyi de bir lütuf olarak görüp, seküler yaşam tarzına müdahale aparatı olarak kullanmaktan imtina etmemektedir.
Pandemi, iktidar için fiili olağanüstü hâl uygulaması fırsatına dönüştürülmüştür. Hem yaşadığımız sağlık krizi ile birlikte süren ekonomik krize itiraz eden muhalefeti baskılamak hem de istediği yaşam tarzı dönüşümünü sağlamak için araç olarak kullanmayı bilinçli olarak tercih etmektedir.
Açıklanan yeni normalleşme takvimde müzik ve eğlence sektörüne, sanatçılara, sinemalara, tiyatrolara, konserlere ilişkin tek bir açıklama yapılmamıştır. Bu sektörlerde mesleğini, icra eden, çalışan, işveren tam anlamıyla yok sayılmakta, görmezden gelinerek yaşamını idame etme imkânı elinden alınmaktadır.
Turizm sektörü, düğünler, halı sahalar serbest olurken, sanatçı, müzisyen, eğlence sektörü ve emekçileri açlığa mahkûm edilmektedir.
Bütün bunlara göre;
- Barlar gibi eğlence yerlerinin açılması neden bekletilmektedir? Salgının yayıldığı tek mekanlar buralar mıdır?
- Eğlence yerlerinin açılması için yeni bir karar ne zaman ve nasıl alınacaktır?
- Bir buçuk yıldır kapalı olan bu mekanlara ve çalışanlarına devlet tarafından sunulmuş bir destek var mıdır?
- Sinema, tiyatro, konser yasakları nedeniyle buralardan yaşamını idame eden sanatçılara ve emekçilerine devlet tarafından sunulmuş bir destek var mıdır?
- Müzisyenlerin, sanatçıların, bar ve eğlence yerlerinin yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin bir politikanız var mıdır?