Kenanoğlu, Marmara Denizinde Oluşan Kirliliğin İnsan Sağlığına ve Deniz Canlılarına Daha Fazla Zarar Vermemesi İçin Meclis’i Göreve Çağırdı
HDP İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Marmara Denizi’ndeki kirlilik seviyesinin gün geçtikçe arttığını, söz konusu kirliliğin önüne geçilebilmesi, fabrika ve gemi atıklarının denetlenmesi ve arıtma tesislerinin daha etkin şekilde kullanılması ile mümkün olabileceğini belirterek, Marmara Denizi’nde oluşan bu kirliliğin insan sağlığına ve deniz canlılarına daha fazla zarar vermemesi için bu durumun acilen incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis’e Araştırma Önergesi verdi.
Araştırma önergesi metni aşağıdadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Marmara Denizi’ndeki kirlilik seviyesi uzmanlara göre gün geçtikçe artıyor. Söz konusu kirliliğin önüne geçilebilmesi, fabrika ve gemi atıklarının denetlenmesi ve arıtma tesislerinin daha etkin şekilde kullanılması ile mümkün olabilecektir. Marmara Denizi’nde oluşan bu kirliliğin insan sağlığına ve deniz canlılarına daha fazla zarar vermemesi için bu durumun acilen incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98. ve Meclis İçtüzüğü ’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırma sürecinin başlatılması gereğini arz ve teklif ederim.
GEREKÇE
İstanbul’un Anadolu yakasının Caddebostan’dan Maltepe’ye kadar uzanan sahil şeridini şiddetli lodosla birlikte kırmızı yosunların sarması üzerine uzmanlar, Marmara’nın su kalitesinin, su sağlığı bakımından iyi olmadığı şeklinde açıklamalar yapmışlardı.
Söz konusu açıklamalarda, Marmara Denizi’nin etrafında 23-24 milyon insanın yaşadığı çok büyük bir havza olduğu ifade edilerek, bu denizin sorumsuzca kirletildiği, Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 30’unun bu havzada yaşadığı, buradaki büyükşehirlerin hepsinin Marmara Denizi’ni etkilediği, Marmara Denizi’nin çok uzun zamandan beri çok kötü kullanıldığı, fabrikalar atıklarının denize verildiği, evsel atıkların ve gemi atıklarının da hesaba katılması gerektiği belirtiliyor.
Kirlenmenin yıllardır devam ettiği, Marmara Denizi’nin su kalitesi bakımından çok iyi olmadığını belirten uzmanlar, İstanbul’daki toplam 88 atık su arıtma tesisinde günde 5 milyon 815 bin 910 metreküp su arıtmasının yapıldığı, fakat söz konusu tesislerin tam kapasiteyle çalışmadığı, denetimlerin arttırılması gerektiği üzerinde duruyorlar.
Fabrika ve gemi atıklarıyla oluşan kirlilikten deniz canlılarının da etkilediğini belirtilen açıklamalarda, özellikle midyelerde ‘ağır metal birikmesi’ olduğu ve kontrolsüz şekilde toplanıp piyasaya sürülmeleriyle halk için sağlık tehdidi oluşturabileceğini ifade etmişlerdir.
Yine, Arıtma Tesislerinin önemine vurgu yapılarak, İstanbul’daki suların ortalama yüzde 70’inin hiçbir arıtma işleminden geçmediği belirtiliyor.
Hâlihazırda kurulu tesislerin yetersiz olduğu ve bunların ‘ileri biyolojik arıtma tesisi’ haline getirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, İstanbul’daki tüm arıtma tesislerinin, ileri biyolojik arıtma tesisi haline getirilmesi gerektiğini, bunun çok önemli olan bir şey olduğu, sadece bir tane ileri biyolojik arıtma tesisi kurularak böyle bir şeyle başa çıkılmayacağını, 16 milyonluk bir şehirde; Kadıköy’deki, Balta Limanı’ndaki, Yenikapı’daki tesislerin tamamının süzme değil ileri biyolojik arıtma tesisi olarak hayata geçmesi gerektiğini belirtiyorlar.
İstanbul Boğazı’nda her gün 150 uğraksız gemi, 23 tehlikeli yük taşıyan gemi geçişi ve yaklaşık 2 milyon insanın taşındığı, 2 bin 500 adet bölgesel deniz trafik hareketinin yaşandığı, bu taşıtların bazılarının organik atıklarının da Marmara Denizi’ne bırakıldığı belirtiliyor.
Halkların Demokrasi Partisi Grubu olarak yukarıda açıkladığımız üzere Marmara Denizindeki kirliliği durdurmak, arıtma tesisleri bulunmayan fabrikaları, gemi ve evsel atıkların tespiti ile denizde oluşan bu kirliliğin insan sağlığına ve deniz canlılarına daha fazla zarar vermemesi için kirliliğinin sebeplerinin araştırılması ve gerekli önlemlerin acilen alınması amacıyla araştırma komisyonunun kurulmasını çok önemli ve gerekli görmekteyiz.