Kızılay’ın satış yetkisi almasına dair konuşan Kenanoğlu: “AKP iktidarı kurumların içini boşaltıyor”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Kızılay’ın 14 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirdiği genel kurulunda yurt içindeki ve yurt dışındaki varlıklarına dair satış yetkisi almasına ilişkin Meclis kürsüsünden konuştu. “AKP iktidarı kurumların içini boşaltıyor” diyen Kenanoğlu, Kızılay’ın adının geçtiği usulsüzlükleri hatırlatarak kayyumların da benzer bir anlayışla hareket ettiğini ifade etti.
Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.
Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 24.05.2022 Birleşim: 93 Ham Tutanak Sayfası: 68
Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL
HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kızılayı konuşuyoruz, Kızılayı tartışıyoruz ve bununla ilgili verilmiş bir araştırma önergesi üzerine konuşuyoruz. Tabii, Kızılayın tartışmaya açılmasının sebebi 14 Mayıs 2022 tarihinde yapmış olduğu genel kurulda yurt içi ve yurt dışı varlıklarının tümüyle ilgili olarak satış yetkisi almış olması. Tabii, bu satış yetkisi birçok kurum ve kuruluşta suistimal meselesini ve iktidarın kurumların içini boşaltma pratiğini aklımıza getiriyor. Bundan kaynaklı olarak da Kızılayı tartışıyoruz, Kızılayın almış olduğu bu yetkiyi, bu kararı da tartışıyoruz. Şu anda AKP iktidarı ilginç bir şekilde kurumların içini boşaltıyor; sanki iktidar ellerinden gittiği zaman bir daha bu ülkede yaşamayacaklar, çoluğu çocuğu sanki bu ülkede kalmayacak, hep birlikte toptan bu ülkeyi terk edeceklermiş gibi bir yaklaşım içerisindeler çünkü Kızılay en son akla gelecek şey. Yani Kızılayın içinin boşaltılması, Kızılayın yolsuzluklara, hırsızlıkları bulaşması insanın aklının alabileceği bir durum değil, yani hiç beklemediğimiz bir kurum Kızılay.
Daha önceden pratiği var çünkü Kızılaya karşı kaygılar buradan başlıyor. Kızılay, örneğin İstanbul Sütlüce’deki MÜSİAD’ın binasını kiralıyor ve oraya güncel değerlerin üzerinde, rayiçlerinin üzerinde bir fahiş rakam ödüyor ve diğer taraftan da BAŞKENTGAZ isimli şirket var. Bu BAŞKENTGAZ isimli şirket biliyorsunuz Kızılaya 8 milyon dolar civarında bağış yapıyor, toplam rakam aslında daha fazla ama bunun 7 milyon 925 bin dolarını Ensar Vakfına aktarılmak üzere şartlı bağış yapıyor. Tabii, şartlı bağışı niye kendisi doğrudan Ensar Vakfına aktarmıyor da Kızılay üzerinden Ensar Vakfına aktarılmasını istiyor? Çünkü Kızılay kamu yararına bir dernek, oraya bağış yaptığınız zaman vergiden muaf olabiliyorsunuz, vergiden düşülebiliyor ve benzeri şeyler var ama doğrudan bağış yapsa vergiye konu olacak ve dolayısıyla bir vergi kaçırılıyor. Tabii, Kızılay Başkanı komik bir açıklama yapıyor, diyor ki: “Bu vergi kaçırma değil, vergiden kaçınmaktır.” Yani utanma yok, arlanma yok, yüzünün kızarması yok. Yani derhâl istifa etmesi gereken, utancından bir daha toplum içerisine çıkamayacak hâle gelecek bir uygulamayı “Bu, vergiden kaçma değil, vergiden kaçınma.” diye savunuyor. Bütün bunlar Kızılayın geldiği yerin ve esasında kurumların geldiği yeri de gösteriyor.
Şu anda arkadaşlarımız da bahsetti, kayyumlar örneği var. Kayyumlar da örneğin son seçime doğru giderken iktidarda bir daha göremeyeceklerini bildikleri için bütün bulundukları yerleri boşaltmaya çalışıyorlar, kurumları boşaltmaya çalışıyorlar, alanları boşaltmaya çalışıyorlar. Bütün kurumlarda aynı şeyler söz konusu. Bunu buradan ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurunuz Sayın Kenanoğlu.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Bu anlamıyla araştırma önergesine destek verdiğimizi söylemek isterim.