Soru Önergeleri

Kenanoğlu’ndan soru önergesi: Akarsuları kurutan HES’ler beton çöplüğüne mi dönüşüyor?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, HES’lerin (Hidroelektrik Santrali) olumsuz çevresel etkilerini Meclis gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na  verdiği soru önergesinde HES’lerin akarsu yollarının değişmesi, yüzey sularının kuruması, canlı türlerinin yok olması gibi birçok ekolojik zararı olduğunu belirten Kenenoğlu, HES’lerin yenilenebilir enerji kapsamından çıkarılması güneş, dalga ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji türlerinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.


 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

 

 

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 96. ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

 

 

 

 

 

Hidroelektrik Santralleri (HES) kısaca, suyun belli bir yükseklikte sahip olduğu potansiyel enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren tesisler olarak tanımlanmaktadır. Barajlar veya akarsu yataklarına inşa edilerek hızlı akan suyun elektrik enerjisine dönüşümünü sağlamaktadır.

Türkiye’de HES yapımı düşüncesi 1950’li yıllardan itibaren akarsuların enerji açısından değerlendirilmesi ile gündeme gelmiş, Sarıyar, Seyhan, Kemer, Hirfanlı ve Demirköprü gibi hidroelektrik santraller kurularak elektrik üretilmeye başlanmıştır.

2000’li yıllara gelindiğinde ise hidroelektrik potansiyelin yeterince kullanılmadığı tartışmaları ile bu yönde hızla gerekli kanunlar çıkarılarak, hidrolik enerjinin serbest piyasa kurallarına göre değerlendirilmesinin önü açılmış, özellikle “Yenilebilir Enerji” kapsamına alınarak destek sunulması ile özel sektör harekete geçirilmiştir.

Hidroelektrik Santrallerin yararları veya zararları kamuoyunda ve ilgililerce çokça tartışılan konulardan biridir. En ucuz elektrik üretimi sağlanacağı iddialarının yanında çevreye verdiği geri dönülmez tahribatın, yarardan çok zarar getireceği yönünde ciddi karşı görüşler geçerliliğini korumaktadır.

Su ekosistemin vazgeçilmez bir parçasıdır ve nehirler doğduğu yerden döküldüğü yere kadar etrafındaki insanlar dahil bütün canlılara yaşam ve beslenme imkanı sunar. HES projelerinin ağaçların kesilmesi, yüzey suyunun doğal akışının bozulması, nehir ve derelerinin akış yollarının değiştirilmesi sebebiyle yüzey sularının kurumasına, etrafındaki canlı türlerinden kimisinin ölmesine kimisinin de zarar görmesine sebep olduğu bilinmektedir. Barajlar dışında yapılan HES’lerin kurulduğu yerlerde akarsu ve doğal kaynak sularının yıllar içerisinde kuruması nedeniyle bu alanların beton çöplüğüne dönüştüğü izlenmektedir. Ülkemizin her damla suyunu kurutacak olan HES odaklı tüm projelerden bir an önce vazgeçilmelidir.

Türkiye yenilenebilir enerji potansiyeli açısından oldukça zengin bir ülkedir. Ancak, Türkiye’de elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının düşük olduğu da bir gerçektir. Yenilenebilir enerjinin payını yükseltmenin yolu akarsuları yok eden HES’ler üzerinden değil, güneş, dalga veya rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji türlerinin tercih edilmesi ile mümkün olabilecektir.

Bu bağlamda;

  1. Türkiye’de (Barajlar hariç) akarsu yataklarında kurulu kaç HES vardır? Bunların illere/bölgelere göre dağılımı nasıldır?
  2. HES’lerin kaçı devlet eliyle kaçı özel sektör eliyle işletilmektedir?
  3. HES’lerin kaçı faal durumdadır? Kaçı kullanılmamaktadır?
  4. Kullanılmayan, âtıl kalan HES’lerin kapanma nedeni nedir?
  5. Türkiye’de (Barajlar hariç) HES’lerden elde edilen elektrik üretimi 2019-2020 ve 2021 yıllarında ne kadar olmuştur?
  6. 2022 yıl sonu için (Barajlar hariç) HES’lerden ne kadar elektrik üretimi elde edilmesi beklenmektedir?
  7. 2022’den sonraki yıllar için (Barajlar hariç) HES’lerden ne kadar elektrik üretimi elde edilmesi hedeflenmektedir?
  8. Türkiye’de HES projelerinin kaçı ÇED değerlendirmesinden muaf tutulmuştur?

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu