Kenanoğlu, iki mahpusun yaşamını yitirdiği Silivri 5 No’lu L Tipi Hapishanesi’ndeki işkence ve toplu intihar iddialarını Adalet Bakanlığı’na sordu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, iki mahpusun yaşamını yitirdiği Silivri 5 No’lu L Tipi Hapishanesi’ndeki işkence ve toplu intihar iddialarını Adalet Bakanlığı‘na sordu. 11 Nisan 2022 tarihinde Silivri 5 No’lu L Tipi Hapishanesi’nde işkence, toplu intihar ve ölüm haberlerinin kamuoyuna yansıdığını belirten Kenanoğlu, konuya dair basında çıkan ses ve video kayıtları ile ailelerin beyanlarının söz konusu iddiaları doğrular nitelikte olduğunu ifade etti.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın Adalet Bakanı Bekir BOZDAĞ tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
11 Nisan 2022 tarihinde Silivri 5 No’lu Cezaevinde toplu intihar iddiaları ve ölüm haberleri kamuoyuna yansımıştır. Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 60 gardiyanın baskı ve işkencesinin ardından 2 tutuklunun yaşamını yitirdiği öğrenilmiştir. Yaşamını yitirenlerden (tahliyesine 2 gün kalan) Ferhan Yılmaz’ın cenazesini Silivri Devlet Hastanesi’nden alan aile, cenazeyi Batman’ın Kanîrewa (Örmegözü) köyünde toprağa vermiştir. Ön otopsi raporunu almak isteyen aileye yetkililer, “6 ay sonra ancak verilir” cevabını iletmiştir. Silivri Cezaevi’nde yaşananlara dair yetkililerden bilgi ve otopsi raporu alamayan aile, cenazede görülen işkence izlerinden dolayı çocuklarının katledildiğini belirtmektedirler.
Basında çıkan ses kaydı, hastanede yapılan video çekimi ve yine ailenin bu konuyla ilgili verdiği beyanlar söz konusu iddiaları doğrular niteliktedir.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nin kamuoyuyla paylaştığı rapora göre Silivri 5 No’lu Cezaevinde sayım sırasında mahpusların işkenceye maruz bırakıldıkları, intihara zorlandıkları, haklarında gerçeğe aykırı tutanak tutulduğu, “darp yoktur” beyanına zorlandıkları ve işkence nedeniyle 8 mahpusun Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı, işkence ve kötü muamelenin sürdüğü, avukat görüşlerinin engellendiği aktarılmaktadır.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nin Silivri Cezaevine gönderdiği heyetin açıklamasına göre; 60 kişilik koğuşa giren gardiyanların, mahpuslardan birine tokat attığı, “dışarı çık seninle dışarıda görüşeceğiz” diyerek tehditlerde bulunduğu, yaşanan arbedede hasta bir mahpusun atak geçirdiği, ertesi gün 60’a yakın gardiyanın tekrar koğuşa geldiği, yanlarında bulunan kurum müdürünün mahpusları “size film çekeceğiz” diyerek tehdit ettiği, gardiyanların 6 mahpusa işkence ettiği, yaşanan baskı ve şiddet üzerine bir mahpusun ayakkabı ipleriyle bahçede intihara teşebbüs ettiği, gardiyanlar ve sağlık çalışanlarının intihar teşebbüsünü görmelerine rağmen müdahale etmedikleri, ardından 6 mahpusun hap içerek intihara teşebbüs ettiği, mahpuslardan birinin yoğun bakımda olduğu, diğer mahpuslara da telefon yasağı getirildiği aktarılmıştır.
Yaşanan bu olaylar esnasında “yumuşak oda” denilen hücreye atılan mahpusların botlarla kafasına basıldığı, mahpusların sürekli işkenceye maruz bırakıldığı ve intihara zorlandığı, gardiyanların ip vererek “kendini assana, öldürsene” dediği mahpus yakınları tarafından aktarmaktadır. Yaşadıkları işkence ve kötü muamele nedeniyle hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitiren Ferhan Yılmaz’ın ölüm nedenine “kalp krizi” yazılmasına rağmen bedeninde morluklar olduğu iki gözünün patlak olduğu ve boynunda çamaşır ipiyle asılmış gibi bir izin olduğu edinilen bilgiler arasındadır.
Bu bağlamda;
- Silivri 5 No’lu Cezaevinde yaşanılan olaylardan Bakanlığınız haberdar mıdır? Kamuoyuna da yansıyan Silivri 5 No’lu Cezaevinde yaşanan baskılar ve ölümler nedeniyle soruşturma açılmış mıdır?
- Silivri 5 No’lu cezaevinde yaşamını yitiren 2 mahpusun ölüm sebebi nedir?
- Silivri 5 No’lu cezaevinde yaşamını yitiren Ferhan Yılmaz’ın ön otopsi raporu aileye neden verilmemiştir?
- Mahpuslar hakkında gerçeğe aykırı tutanak tutulduğu ve “darp yoktur” beyanında bulunmaya zorlandıkları iddiaları doğru mudur?
- Mahpusların “yumuşak oda” denilen hücreye atıldığı, bahçeye çıkarılan mahpusların, gardiyanlar tarafından darp edildiği ve ip verilerek ‘kendini assana, öldürsene’ denildiği, intihara zorlandığı iddiaları etkin soruşturulacak mıdır?
- Yaşanan bu hak ihlallerine rağmen “telefon yasağı”, avukat ve aile görüşlerine neden izin verilmemektedir?