HDP’ye yapılan siyasi operasyonları Ahvalnews gazetesine değerlendirdik.
6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobanê eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında yedi ilde 82 HDP’li hakkında gözaltı kararı verildi.
Aralarında Ayhan Bilgen, Ali Ürküt, Nazmi Gür, Can Memiş, Sırrı Süreyya Önder bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre 7 HDP’li milletvekili hakkında da fezleke düzenlenecek.
Konuyu Ahval’e değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Garo Paylan, Sezai Temelli, Saruhan Oluç, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş ve Pervin Buldan hakkında fezleke beklediklerini belirtti.
Operasyonu iktidarın muhalefeti dağıtma isteği olarak yorumlayan Kenanoğlu, bu durumun sonuçsuz kaldığını söylüyor ve ekliyor:
“Kılıçdaroğlu eş genel başkanımızı aradı, muhalefet partileri bu konuyla ilgili açıklama yaptı. Bugün buraya gelirken Gelecek Partisi’nin genel başkan yardımcılarından biri de beni aradı. Ankara’da üst düzey bir toplantı yapıp bu konuyla ilgili ne yapabileceklerini konuşacaklarını söyledi. Çünkü bu HDP’ye yönelik bir operasyon değil bu muhalefetin birlikteliğine yönelik bir operasyon. Bugüne kadar görmediğimiz açıklamalar ortaya kondu ancak bu tepkilerin daha da artmasını umuyoruz.”
Şu ana kadar 21 kişinin gözaltına alındığını ve Ankara’ya götürüldüklerini ifade eden Kenanoğlu, “ Pazartesi hakim karşısına çıkarılmalarını umuyoruz. Bizim elimizde bir liste yok ama bazı arkadaşlarımız yurt dışında, 2014 MYK’sı, parti meclisi, kadın ve gençlik meclisinde olan arkadaşlarımızın listede olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
“Bu operasyon HDP’yi kapatmaya yönelik bir hamle midir?” sorusuna yanıt veren Kenanoğlu, bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Aslında iktidarın oluşturduğu yargı sistemine baktığımız zaman çok fazlasıyla bahaneye gerek duymadan, istediği hukuki kararı verdirebilecek imkana sahip olduğunu görebiliyoruz. Yargıyı bu anlamıyla denetim altında tuttuğunu, yargının bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu anlamıyla iktidar HDP’yi kapatmayı planına koymuş ise bunun için özel olarak operasyon tezgahlamasına gerek olmadan da bu işlemi yapabilecek kadar hukuka müdahale ediyor. Ancak bu operasyonun birinci adımı uluslararası hukukta, dünya çevrelerinde ve iç kamuoyunda ikna edemediği kesimleri HDP’ye yönelik Kobane protestoları üzerinden suçlamaya çalışması.
Diğer taraftan önümüzdeki günlerde AİHM’de Demirtaş ile ilgili bir dava söz konusu. Bu bu davayı boşa düşürecek bir takım hamleler tezgahlıyor. HDP’nin 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu olduğu şeklinde bir algı yaratılmaya çalışılıyor.”
Operasyonların bir sebebinin ise muhalefeti bölmeye yönelik olduğunu ifade eden Kenanoğlu, “Biz kamuoyuna çok açık çağrı yaptık AKP-MHP faşizan iktidarı karşısında bu zorba, zalim ve ekonomiyi çökerten, tek adam rejimiyle bütün kurumları ortadan kaldıran, baroları başka bir hale sokan, TTB’yi tehdit eden bir iktidarın, iktidarda kalabilmesinin sebebi muhalefetin dağınık olmasındandır. Şu anda muhalefet kanadında kendisinden kopanlar da var. Muhalefetin ortak noktası tek adam rejimine karşı parlamenter demokrasinin yeniden getirilmesi talebi. Bu talep çerçevesinde ortaklaşmış çok sayıda parti var” diye konuştu.
“Millet ittifakı bir tarafta güçlü bir ittifak olarak yer alıyor ama yüzde 10 oyu hiçbir zaman düşmeyen bir HDP var. HDP olmadan hiçbir ittifakın iktidar olması mümkün değil” diyen Kenanoğlu, iktidarın hamlesinin sonuçsuz kalacağını düşünüyor.
Ali Kenanoğlu’nun HDP’ye yönelik operasyonlara ilişkin yaptığı değerlendirmenin tamamını buradan izleyebilirsiniz.
