Kenanoğlu’ndan İçişleri Bakanlığı’na: Gazetecilere yönelik darp, taciz, gözaltı gibi hukuksuz uygulamalara başvuran polisler hakkında bir işlem yapılacak mıdır?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, özgür basın emekçilerine yönelik artan polis şiddetini Meclis gündemine taşıdı. İçişleri Bakanlığı‘na verdiği soru önergesinde 3 Eylül 2022 tarihinde İstanbul Kartal Meydanı’nda hasta ve infazları yakılan tutuklu yakınlarının Adalet Nöbeti eylemlerinin 24. haftasında özgür basın emekçilerine yönelik polis saldırısına dikkat çeken Kenanoğlu, İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin ve İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Karaduman’ın toplumsal eylemlerde görevlerini kötüye kullandığını belirtti. Gazetecilere yönelik polis saldırılarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olduğunu ifade eden Kenanoğlu, İçişleri Bakanlığı’na “Basına yönelik bu saldırı, engelleme, baskı, darp, şiddet, taciz, gözaltı, tehdit gibi uygulamaların artmasına engel olmak için bir girişim başlatılacak mıdır?” diye sordu.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. Maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
3 Eylül 2022 tarihinde, hasta ve infazları yakılan tutuklu yakınlarının Adalet nöbetinin 24. haftasında İstanbul Kartal Meydanında yapacakları açıklamaya polisler müdahale ederek 20’ye yakın kişiyi ve ETHA muhabiri Elif Bayburt’u darp ederek ters kelepçeyle ile gözaltına almıştır.
Uzunca bir süredir eylemlerde uygulanan polis şiddetinden sadece eylemciler değil basın emekçileri de nasibini almaktadır. Pek çok eylemde polisin, açıklama yapmak isteyen kitleyi kalkanların arasına alıp, basını ite kaka dışarı çıkarmaya çalıştığı gözlenmektedir. Buna rağmen basın emekçileri halkın haber alma özgürlüğü kapsamında asli görevlerini yapmaya çalışmaktadır. Bu nedenle güvenlik güçleri son dönemde gazetecileri ters kelepçe ve işkenceyle gözaltına almaya, eylemlerde cinsel tacize varan saldırılarda bulunmaya başlamışlardır.
3 Eylül günü hasta ve infazları yakılan tutsak yakınlarının İstanbul Kartal Meydanı’nda yapmak istedikleri basın açıklamasına polis sert müdahalede bulunmuş, bu müdahale esnasında basın emekçisi Etkin Haber Ajansı- ETHA muhabiri Elif Bayburt’u darp ederek gözaltına almıştır. Gözaltı yapan polislerin Elif Bayburt’un polisi dövdüğünü iddiasını kameralar önünde söyleyerek hem muhabire uygulanan şiddeti meşrulaştırmaya hem de açılması muhtemel bir davanın önünü kesmeye çalıştığı anlaşılmaktadır. Yine aynı eylemde Mezopotamya Haber Ajansı-MHA muhabiri Doğan Kaynak polis tarafından itilerek, şiddet uygulanarak alandan uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Polis bu gazetecinin de kendilerine küfrettiğini iddia etmektedir.
Milletvekili olarak benimde katıldığım bu Adalet Nöbeti eyleminde; önce polis yanımıza gelerek basın açıklamasının yasal olduğunu söylemesine rağmen hemen akabinde gazetecileri zor kullanarak alandan uzaklaştırmaya başlamış, gazetecilerin darp edilerek uzaklaştırılmasına itiraz ettiğimizde “ bundan gazeteci mi olur…” diyerek, kendince gazetecinin nasıl olması konusunda ahkam keserek yandaş-muhalif medya kriteri uydurma çabasını da açık etmiştir.
Ablukaya alınan tutuklu yakınlarından Fince Akman, Cemile Çiftçi, Cemile Karakaş, Kumri Akgül ile HDP Kartal Eşbaşkanı Aygül Sincar’n da aralarında olduğu 20’ye yakın kişinin darp edilerek gözaltına alınmıştır. Çevredeki yurttaşlar, gözaltılara tepki gösterirken, polisler, tepki gösteren yurttaşları gözaltına almakla tehdit etmiştir.
ETHA muhabiri Elif Bayburt, önceki haftalarda ESP’nin Taksim Cezayir Toplantı Salonundaki basın toplantısını izlemek için gittiğinde hakkında yakalama kararı olduğu bahanesiyle gözaltına alınmış, ifadesi alınarak hemen serbest bırakılması gerekirken, 24 saatten fazla gözaltında tutulmuştur.
İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ayhan Karaduman’ın talimatıyla ters kelepçe uygulanarak gözaltına alınan Elif Bayburt, gözaltı aracında saatlerce bu şekilde bekletilmiştir. Hanifi Zengin’den sonra Ayhan Karaduman’da sokakta işkencenin ismi olmuş durumdadır. Ayhan Karaduman, 1 Eylül eyleminde de HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay’a işkence yaparak kaburgalarını kırmıştır.
1 Eylül Dünya Barış günü Kadıköy’de yapılan eylemde de bir kadın gazeteci polisin cinsel taciz saldırısına maruz kalmıştır. Önceki hafta yine tutsak yakınlarının Mecidiyeköy Meydanı’nda yaptığı eylemde de yine bir gazeteciye polisin omzuyla vurduğu görülüyor ancak ardından gazetecinin polise vurduğu iddia edilmektedir.
Son zamanlarda yapılan bütün eylemlerde polisin, basın emekçilerinin görüntü almasını, haber yapmasını engellediği, şiddet, taciz, gözaltı gibi uygulamalara başvurduğu, bu tür yöntemlerle özellikler sosyalist ve özgür basın emekçilerini hedef göstermeye çalıştığı görülmektedir.
Bu yapılanlar haber alma ve verme hürriyetini baskı ve zor kullanarak engel olma amacı taşıdığından, Anayasa’nın 28. maddesi ile haber ve görüş alma ve verme özgürlüğünü ihlâl ettiğinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AHİS) 10. maddesine açıkça aykırılık taşımaktadır.
Bu bağlamda;
- Basın emekçilerinin görevlerini yapmasına polis neden engel olmaktadır?
- Polis herhangi bir eyleme müdahale ederken gazeteci ve muhabirlere neden müdahale etmektedir?
- Son haftalarda yapılan eylemlere müdahale edilirken gazetecilere yönelik darp, taciz, gözaltı gibi hukuksuz uygulamalara başvuran polisler hakkında bir işlem yapılacak mıdır?
- İstanbul Kartal’da ETHA muhabiri Elif Bayburt ile MHA muhabiri Doğan Kaynak’ı darp eden polisler hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır?
- Anayasanın 23. maddesi ile AHİS’in 10. maddesini ihlal ederek haber alma ve verme özgürlüğünü zor kullanarak engel olan güvenlik güçlerine bu yetki ve talimatı kim vermektedir?
- Basına yönelik bu saldırı, engelleme, baskı, darp, şiddet, taciz, gözaltı, tehdit gibi uygulamaların artmasına engel olmak için bir girişim başlatılacak mıdır?