Katliamı lanetlemek
Katliamı lanetlemek
19-26 Aralık 1978 Maraş ve 19 Aralık 2000 Cezaevi Katliamı yakın tarihimizde yaşanan iki vahşi katliamdır. Her yıl bu günlerde bu katliamları lanetleyen ve katliamda yitirdiğimiz canları anmak amacıyla birçok etkinlik düzenlenmektedir. Maraş Katliamı ile ilgili anma etkinliğinin bizzat Maraş’ta yapılması her yıl engellenmekte ve anmaya gidenler şehre sokulmamaktadır.
Maraş Valisi bu yıl da anmaya müsade etmedi ve yazılı olarak da ilgili kurum ve kişilere ret cevabını içeren bir yazı gönderdi. Valinin yazısındaki gerekçesi de hayli düşündürücüydü, Sayın Vali Maraş’ta yaşayan Alevi vatandaşlara yönelik oluşacak tepkileri engellemek yani bizzat Maraş’ta yaşayan Alevileri korumak kollamak için anma etkinliklerine izin vermediğini söylemektedir.
Sivas Madımak katliamını lanetlemek ve canlarımızı anmak istediğimiz zamanda ilk yıllarda aynı cevaplar veriliyor ve orada yaşayan kimi Alevilere demeçler verdiriliyor onlara Sivas’ a gelmeyin dedirttiriliyordu. O dönemin Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı yerel ve ulusal medya kuruluşlarına bizzat demeçler vererek anmaya giden Alevileri marjinal ve ortalığı karıştırmak isteyen kişiler olarak niteliyordu. Orada bulunan demokratik kurum ve kuruluşlar, sosyalist siyasi partiler ve de Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfının Sivas’ta bulunan Şubesi sayesinde bu söylemler bertaraf edilmiş ve yıllardır Maraş’ta yaşattıklarını Sivas’ta yaşatamamışlardır.
Sivas Madımak katliamı yıllardır giderek artan kitlesel katılımlarla lanetlenmekte ve canlarımız anılmaktadır. Bu sayede Alevilerin katillerin peşlerini bırakmadığı, katledilen canlarının da sahipsiz olmadığı ortaya konabilmiştir. Amaç yalnızlaştırmaktır, Sivas’ta da bu hedeflenmiştir. Sivas’ta yaşayan Aleviler bu yolla baskı altında tutulmaya ve bırakın canlarını anmayı, katillerin peşine düşmeyi, katliamla ilgili tek kelime konuşmamaya sevk edilmişlerdir. İlk yıllarda Alevi kurumları Sivas’ta anma yürüyüşleri düzenlediğinde Sivas halkı kapılarını pencerelerini kapatıp evlerine çekilmeyi tercih etmişlerdi, az sayıda sokağa çıkanlar ise siz yarın gideceksiniz ama biz burada yine bunlarla baş başa kalacağız diyerek yaşadıkları vehameti ve üzerinde hissettikleri tehditleri ortaya koymaktaydılar.
Şimdi Sivaslı Alevilerin sesleri daha gür çıkıyor, şimdi Cem Vakfı Şubesi bile yürüyüşlere katılıyor. Maraş’ın da böyle olmasını istemeyenler güya Alevileri düşündüğünü söyleyerek bizleri Maraş’a sokmamaya çalışıyor. Çünkü Maraş’ta yaşayan Alevilerin o katliamın korkusunu üzerlerinden atmasını istemiyorlar, onların sinik, baskılanmış şekilde ancak ve ancak kendilerinin müsade ettiği ölçüde Alevi olabilmelerini hedefliyorlar.
Kendilerini kurtarmak içinde Maraş Katliamı’nı dış güçlerin işiydi diyerek topyekûn temize çıkmaya çalışıyorlar. Maraş Katliamında dış güçlerin suçu ne kadarsa o kadarda T.C. devletinin ve bir o kadar da Maraşlıların suçu vardır. Öyle olmasaydı bugün bile o suçluluk psikolojisiyle davranmaz ve Alevilerle birlikte bu katliamı lanetleyip, katledilenler için yapılan anmalara katılırlardı.
Maraş Katliamı sonuçları itibarıyla sürmektedir. Maraş’ta katledilenlerin çoğunun mezarları kayıptır, göçe zorlananların mağduriyetleri giderilmemiştir, Maraş Katliamı’nın gerçek failleri yargılanmamıştır. Maraş dosyası Ecevit’in çekmecesinden çıkan bilgiler ışığında yeniden açılmalıdır.
Evrensel Gazetesi / 27 Aralık 2013