Kenanoğlu: Kader yalnızca bize mi mahsus!?
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Bartın Amasra’da 41 madencinin yaşamını yitirdiği maden katliamı sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan araştırma komisyonu görüşmelerinde konuştu. Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağını denetlemekle yükümlü olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) ihmallere ilişkin sorular soran Kenanoğlu, Sayıştay raporlarına yansıyan ihmallere dikkat çekerek “Kader yalnızca bize mi mahsus!?” dedi.
Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.
2.11.2022 tarihli (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu
Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Teşekkürler Sayın Başkan.
Ben de birkaç soru soracağım. Şimdi, bu denetimler nasıl yapılıyor? Nasıl yapılıyor derken siz yani önceden haber vererek mi gidiyorsunuz? Çünkü tesis ona göre mi hazırlanıyor yoksa kendiniz bir tarih belirleyip haber vermeden mi gidiyorsunuz? Bu incelemeler nasıl oluyor? Bunu bilmek isteriz. Çünkü şöyle bir şey var: Burada örneğin savcılıkla yani bilirkişi raporunun sonuç ve kanaat bölümünde bu havalandırma meselesiyle ilgili “Merkezî gaz izleme sisteminden alınan veriler incelendiğinde…” diyerek başlıyor ve seviyenin yüzde 1,5 ve 2’nin üzerinde seyrettiğini söylüyor yani siz gittiğinizde örneğin bu merkezî gaz izleme sistemine bakmıyor musunuz? Çünkü siz dediniz ki konuşmanızda: “Biz o anda yapmış olduğumuz ölçümlerde böyle görmedik.” Yani bunu sizin denetim elemanlarınız incelemiyor mu? Bu izleme sistemine bakmıyor mu da göremiyorlar? Bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Bir de bu aspiratör meselesi. TTK yetkilileri bu işi böyle itiş ve emiş özelliği üzerinden değerlendirdiler yani bu aspiratörün değiştirilme gerekçesini, yönetmelik gereğince itiş özelliği olan aspiratörler değiştirilmesi üzerinden anlattılar. Oysa bu bilirkişi raporunda bu meseleyi yetersiz ve etkisiz havalandırma olarak ele alıyor yani tespit bunun üzerine, siz ama meseleyi başka bir tarafa çektiniz. Biraz bu konuda örneğin siz buna ne diyorsunuz? Sizin tespitiniz bu konuda nedir?
Diğer taraftan, Sayıştay raporlarındaki tespit edilmiş hususlar sizin konunuzu içermiyor mu? Yani onları siz tespit edemediniz mi daha önce yada siz görmediniz mi? Sayıştay mı gördü bunları?
Bir de şunu söyleyeceğim: “Sensörler temiz havaya yakın kavlak ve sensörler doğru yerde değil.” diyorsunuz ya, ya bu ne anlama geliyor? Ben hani teknik bir insan değilim, buradan ben ne anlamalıyım bunu gördüğüm zaman?
Diğer taraftan, şimdi biliyoruz ki bu madencilik faaliyetleri sadece Türkiye’de yürütülmüyor, işte Avrupa daha çok örnek aldığımız ve hiçbir kazanın, ölümün ya da kazaların ölümle sonuçlanmadığı ülkeler. Siz buradaki uygulamaları inceliyor musunuz? Yani burada bu işler nasıl yürütülüyor? Niye onlarda bunlar olmuyor da bizde oluyor? Yani bu kader denilen şey sadece bize mi mahsus, niye yani orada mı denetim farklı yapılıyor? İşletmeler mi farklı, ocaklar mı farklı? Nedir aradaki fark? Burada görmüş olduklarınız neye tekabül ediyor? Bunları öğrenmek isterim.
Teşekkür ederim.