2012 yılı Alevilerin evlerinin işaretlenmesiyle geçti. Şubat ayında Adıyaman’da başlayan ev işaretlemeleri, Mart’ta İzmir’in Çiğli, Gaziantep’in Şahinbey İlçesi ve Erzincan’ın Üzümlü Avcılar Köyünde; Ağustos ayında Balıkesir Altınoluk’ta, İstanbul’da Kartal Çınardere Mahallesinde, Aralık ayında ise İstanbul Okmeydanı, Eyüp Güzeltepe mahallelerinde yaşayan Alevi ailelerin evleri işaretlendi.
Bu işaretlemeler karşısında Hükümet kanadından gelen açıklamalar da, işaretlemenin kendisi kadar vahimdi. Adıyaman’da ilk işaretleme yapıldığı zaman İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin “çocuk işi” diyerek kamuoyunu rahatlatıp Alevilerin de yüreğine su serpti!
Bülent Arınç ise “Ne malum Alevi derneklerinin yapmadığı?“ diyerek korkulacak bir şey olmadığını ortaya koymuş oldu!
Diğer taraftan da İdris Naim Şahin’in çocukları, boş durmayıp işaretleme işine hız verdi. Yılın son günlerinde bir hafta içinde iki mahallede birden Alevilerin yaşadığı evler işaretlendi.
Bu işaretlemeler karşısında İçişleri Bakanına şunları sormak gerekir:
1-Alevi evlerini işaretleyenler neden bulunamıyor? Bunu sadece güvenlik güçlerinizin başarısızlığına mı bağlamalıyız?
2-Alevi evlerini işaretleyenlerden tüm vakalar içinde yakalanan hiç kimse olmadı mı? Varsa kamuoyuna neden bilgilendirme yapılmıyor?
3-Ev işaretlemelerinin hâlâ çocuk işi olduğunu düşünüyor musunuz?
4-Bakanlığınız bu ev işaretlemelerini ne zaman ciddiye alacak?
5-Evleri işaretlenen insanlarla hiç görüştünüz mü? Evi işaretlenen her ailenin Maraş sendromunu yaşadığını biliyor musunuz?
6-Evi işaretlenen ailelerin psikolojik durumu hakkında bilginiz var mı? Anne ve babanın işaretlenmenin getirdiği korkuyla nöbetleşe uyuduklarını biliyor musunuz?
7-Evi işaretlenen ailelerin güvenlik kaygılarını giderecek önlemler alıyor musunuz?
Hükümet, bu ev işaretlemelerini ciddiye almak ve endişeli Alevi vatandaşların kaygılarını gidermek zorundadır. Alevilerin hafızalarında Maraş, Çorum daha tazedir. Canlı tanıkları hayattadır. Şu veya bu nedenle, kim tertip etmiş olursa olsun bu vahşi katliamlar ev işaretlemeleriyle başlamıştır. Evinde çocuğu olan bir aileye “aman dert etmeyin çocuk işidir” diyemezsiniz. Maraş’ı, Çorum’u yaşayan bu halka, bu kadar basitçe bu işi anlatamaz, ikna edemezsiniz. Failleri yakalayacak kimin yaptığını ortaya koyacaksınız. İnsanlar kendilerini güvende hissetmezse kendi güvenlik önlemlerini alırlar. Kimse çoluğunu çocuğunu sizin dalga geçer gibi yaptığnız açıklamalarla ortaya koyduğunuz tutuma terk edemez.
Eskiden cemevi, din dersi, asimilasyon sorunu derken şimdi can güvenliğimizi konuşur olduk. Alevileri, açılım-saçılım diye getirdiğiniz nokta burasıdır.
Alevilere reva gördüğünüz bu mudur?
Alevi açılımınız bu mudur?
İleri demokrasiniz bu mudur?