Hükümetin Alevi şablonu
Hükümetin Alevi şablonu
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) birlikte yapacakları organizasyonla gelecek ay içerisinde 100 Alevi dedesini kutsal yolculuğa çıkaracak. Yolculuk Hz. Ali’nin mezarının bulunduğu Necef’ten başlayacak. Mekke ve Medine’yi kapsayan Umre ziyareti ile son bulacak.
Alevi toplumunun tamamını ilgilendiren ve süregelen onca can alıcı soruna kayıtsız kalınırken 100 ya da 500 Alevi dedesini Umre’ye götürmenin mantığı nedir. Bu hizmet neyi amaçlamaktadır, Aleviler için ne ifade etmektedir, Alevi toplumu açısından karşılığı nedir?
Daha önceki yazılarımda da benzer nedenlerle bahsetmiştim, Hükümetin kafasında bir Alevilik tarifi tanımı var. Hükümetin kafasında ideal, dört dörtlük bir Alevi şablonu var. Şimdi Alevileri bu şablona uydurmaya çalışıyor. Hükümetin kafasındaki Alevi şablonunda Aleviliğin Sünnilik, olmadı Şiilikle benzeştirilmesi var. Aleviliğin, kök ve kaynaklarını Sünni-Şii kök ve kaynaklarına bağlama var. Camiyi ibadethanesi, namazı ibadeti, ramazanı orucu olarak gören; zekatını, Hac ziyaretini eksik bırakmayan bir Alevi şablonu var. Bu şablonda cemevini zikirhane, cemi ise zikir olarak gören bir Alevi var.
Hükümet Alevi açılımları sonrasında neden hala bir adım mesafe alamadı? Bunu şu ya da bu sebeplere bağlayanlar çıksa da işin esası şudur ki; bu çalıştaylar sürecinde tüm Alevi kurum ve kişileri bu şablonu reddettiler. Hükümet Alevilerin kendi aralarında anlaşamayacağı gibi bir hayal içerisinde, bir beklenti içerisinde oldu ancak görüldü ki “Bu Aleviler bir araya gelmezler” diyenler şaşkınlık içinde, tüm farklılıklarına rağmen Alevi temsilcilerinin Alevi talepleri konusunda bir araya gelip ortaklaştıklarına şahit oldular. Alevi temsilcileri taleplerini ortaklaştırırken en çok da bu “Alevi şablonu”nu reddettiler. Ezberleri bozuldu. Ne yapacaklarını şaşırıp açılımı kenara koydular. Sıkıştıkça “yeniden açıyoruz” deseler de yine karşılarına bu şablonu reddeden Aleviler çıkıyor.
Bunun üzerine Hükümet yeni hamleler atmaya başladı. Öncelikle bu şablonu kabul edecek naylon Alevi dernekleri kurduruldu ki sayılarının yüzü bulduğu söyleniyor. Üstelik bir de federasyonları var ki (Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu) Hükümetin sofrasından ve malum şablon projelerinden hiç eksik olmuyorlar. Bunun haricinde bu şablonu reddeden mevcut Alevi kurumlarından çeşitli zaafları olanları yanına çekme çalışmaları yürütüldü.
Hükümet başka bir hamle daha atarak dedelere yöneldi. Padişah II. Mahmut’un dedeler ve ocaklar üzerinden Aleviliği Sünnileştirme projesi adeta yeniden sahneye konmaya başlandı. Bu şablona uyacak dedeler tespit edilip bunlarla çalışmalar başladı. Avrupa turundan sonra şimdi de bu dedelerin umreye götürüleceği açıklandı.
Alevi çalıştayları sonuç raporunda katıldığım bir tespit vardı. Bu tespitte “Geçmiş dönemlerde Alevilerle devlet ilişkisinin kurumsal boyutta değil çeşitli Alevi kişiler üzerinden yürütüldüğü” eleştirisi bulunmaktaydı. Şimdi Hükümet bu rapordaki eleştiriyi bizzat kendisi ortaya koymaktadır. Bu tür atraksiyonların Alevi toplumu tarafından tepkiyle karşılanacağını bildikleri halde aynı yanlış ilişkiler üzerinden yürümeyi tercih ediyorlar. Alevilerin sorunun dedelerin umreye gitmemeleri olduğunu bildikleri halde bir turizm faaliyeti olarak Kültür ve Turizm Bakanı, Hükümetimizin Alevilere büyük hizmeti olarak müjdeyi veriyor.
Evrensel Gazetesi / 31 Ocak 2014