Demokratlığın terazisi kendi zıddına olan bakışıdır. Alevi için demokratlığın ölçütü mütedeyin Müslüman’ın başörtüsü, tarikathanesi, zikirhanesi, medresesi, tekkesi, zaviyesine olan bakışıdır. Mütedeyyin Müslüman’ın demokratlığının ölçütü ise Alevinin veya Müslüman olmayanların Ramazanda ulu orta yemek yiyebilme ve çay içebilme özgürlüğüne bakış açısıdır. Türk’ün demokratlığının ölçütü Kürt’ün kimliği, ana dil hakkına bakış açısıdır. Bunu bütün zıtlıklar üzerinden uzatabiliriz.
HDP, kendini Radikal Demokrat olarak tanımlarken, HDP’nin yaptırdığı bir anket sonucunda ise HDP’ye oy verenlerin yüzde 68’i HDP’yi özgürlükçü demokrat olarak tanımlamakta. HDP’li seçmenlerin sadece yüzde 5’i HDP’yi muhafazakar dindar olarak görmektedir.
Bu gerçekler ortada dururken birileri, HDP’yi sadece bir toplumsal kesimin partisi ya da sadece bir kesimin toplumsal hassasiyetlerini görmesi yönünde konuşmaktadır.
Ben bu partinin kurucusu olan Halkların Demokratik Kongresinin taa başından beri çalışmalarının içerisindeyim. HDK’nin ilk örgütlenme komitesinde yer alan 28 kişiden birisiyim. 6 ilde HDK örgütlenmesi çalışması yürüttüm. O zamana kadar da hiçbir siyasi organizasyon içerisinde yer almadım. Ancak adı sonradan Halkların Demokratik Kongresi olacak olan kongre fikrini benimseyip, sahaya çıktım.
Kurulacak olan kongrenin amacı, ülkede yaşayan ama sistemin yasaları, uygulamaları vb nedenlerden dolayı eşit yurttaş olamayan, eşit hak ve hukuka sahip olamayışından kaynaklı olarak baskıya, zulme, inkara, imhaya ve asimilasyona uğramış tüm toplumsal kesimlerin ortak mücadele alanını oluşturmaktı.
Bu kongre fikrini benimseyen “Biz”ler bir araya gelerek HDK’yi oluşturduk. HDP de, HDK’nin kurduğu bir seçim partisiydi ancak üst üste gelen seçimler ve siyasi gelişmeler pratikte yaşanan bazı sorunlar nedeniyle HDK geriye itildi ve HDP öne çıktı.
Biz HDP’yi de oluşturanlar, HDK’yi kurarken bu oluşumu şöyle anlatıyorduk; HDK – HDP kimsesizlerin kimsesi olacak, ezilen, sömürülen, inkara, imhaya, asimilasyona tabi tutulan tüm inançların, tüm kimliklerin ortaklaşarak birlikte mücadelesini yürütecek ve “demokratik Türkiye”nin oluşmasını sağlayacaktır.
HDP’li olmak Diyanetin dayattığı asimilasyoncu Türk milliyetçiliği soslu İslam’a karşı Kürt’ün ana dilde ibadet mücadelesiyle kıldığı Sivil Cuma namazlarında, Müslüman Kürt’ün yanında saf tutmaktır. HDP’li olmak mütedeyyin Müslüman’ın başörtüsü başta olmak üzere bütün inançsal yasaklarına karşı mücadele etmektir. HDP’li olmak topraklarından sürülmüş, malına mülküne, toprağına el konulmuş ve canına kıyılmış bu toprakların kadim halkı olan Ermeni’ye sahip çıkmaktır. HDP’li olmak cinsel yöneliminden dolayı hedef olan LGBTİ li Can’lara siper olmaktır. HDP’li olmak erkek şiddeti ve kadını aşağılayan egemen erkek jargonuna karşı Kadın olmaktır. HDP’li olmak ürettiği emeğiyle geçinen ve övünen emekçiyle yoldaş olmaktır. HDP’li olmak suyuna, toprağına, ağacına, taşına kısacası yaşam alanına sahip çıkan ve buraların alınıp satılmasına işgal edilmesine, talan edilmesine karşı mücadele etmektir. HDP’li olmak mütedeyyin Müslüman’ın Ramazanda oruç tutma hakkını temin etmek olduğu gibi, Alevi’nin, Hıristiyan’ın, Ezidi’nin, ateistin Ramazanda yemek yeme, çay içme hakkını savunmaktır.
Bunları savunmuyorsanız ne radikal demokrat, ne özgürlükçü demokrat ne de demokrat olabilirsiniz. Bunları olamayan da HDP’li olamaz.
HDP içerisindeki bir Türkmen Alevi olarak benim misyonum kendi halkıma Kürt’ün ana dil hakkını, Müslüman’ın başörtüsü ve her türlü ibadet hakkını, Ermeni’nin bu topraklarda yaşadıklarını ve anlaşılma talebini, Ermeni’nin topraklarımızdaki değerlerine sahip çıkılması gerektiğini, LGBTİ lilerin cinsiyet kimliklerinden kaynaklı haklı taleplerini vb anlatmaktır. HDP’ye ve HDP’lilere ise Alevileri ve onların haklı taleplerini anlatıp bu hakların bir parti politikası haline dönüştürülmesini sağlamaktır.
HDP’li bir mütedeyim Müslüman Kürt’ün misyonu ise kendi toplumuna Alevilerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Keldanilerin, Ezidilerin, Ateistlerin, LGBTİ’lilerin yani kendileri gibi inanmayanların haklarını hukuklarını anlatmak ve onların bu gerçekliliğe iknaya çalışmaktır.
Aşk ile…