Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bölücülüktür!
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’nin 8. maddesi üzerine konuştu. Kenanoğlu konuşmasında bu kanun teklifini halkın vekillerinin ve halkın iradesinin bir darbeyle yok sayılarak Meclis’e yeniden getirildiğini ifade ederek ülkenin vatandaşları arasında ayrımcılık yapılmasının bölücülük olduğu söyledi.
Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.
Dönem: 27 Yasama Yılı: 4 Tarih: 7.04.2021 Birleşim: 69 Ham Tutanak Sayfası:-
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi’nin 8’inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Şimdi, bir defa bu kanunun bir darbeyle halkın ve halkın vekillerinin iradesinin yok sayılarak tekrardan getirildiğini ve bu şekilde yeniden görüşülmeye başladığını ifade etmek isterim. Bu vesileyle de, iradesi yok sayılan, gasbedilen halkımızı ve iradesi tutsak edilen vekillerimizi, belediye başkanlarımızı, bütün seçilmişlerimizi buradan saygı sevgi ve minnetle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu kanun bir bölücü kanundur, ülkenin vatandaşlarını, evlatlarını bölen, onlar arasında ayrımcılık yapan bir kanundur. Şimdi, Anayasa Mahkemesinin esastan reddettiği bir kanundur ancak her konuda olduğu gibi ısrarla ve inatla kendi istediğinizi yasalaştırmak, uygulamak, uygulamaya sokmak istiyorsunuz ve bu kanun da bununla ilgili bir şeydir.
Şimdi, mülakatla bu bölücülüğü yapıyorsunuz zaten, vatandaşlar arasında, yurttaşlar arasında bu bölücülüğü yapıyorsunuz. Şimdi, mülakat olmayan kamu görevlisi sınavlarında ya da alımlarında da aynı şekilde bölücülük yapabilmek için bu yasayı getiriyorsunuz. Şimdi, bu bölücülüğü nasıl yapıyorsunuz onu anlatayım; örnekler var: Şimdi, KPSS 1’incisi Alparslan Uysal, coğrafya alanında Türkiye 1’incisi oluyor, mülakata giriyor ve mülakatta eleniyor. Uysal 2019’da KPSS sınavında 86 puan alıyor, coğrafya öğretmenliği alanında Türkiye 1’incisi ancak sözlü sınav sonucunda puanı 55’e düşürülüyor ve kendisi maalesef ki istediği şekilde yerleştirilemiyor, belgelerini de yayınlamış kendisi zaten. Bunlar kamuya yansıyanlar ayrıyeten. Şimdi, diğer taraftan, KPSS Türkiye 1’incisi olan Deniz Eren Demir, bu da mülakatla eleniyor. 2018 yılında Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda 88 puan alıyor, ÖSYM’nin açıkladığı sıralamalara göre fizik öğretmenliği branşında Türkiye 1’incisi, fizik ve fizik öğretmenliği branşındaysa Türkiye 2’ncisi oluyor, mülakat sınavında tüm sorulara doğru cevap vermesine rağmen 54 puan alarak başarısız olduğu söyleniyor ve aynı şekilde, kendisi hiçbir şekilde bir yere giremiyor. Adı hem Deniz hem de Eren olunca herhâlde böyle oluyor. Yine, sınavda 13’üncü oluyor Ünal Aydın hâkimlik ve savcılık sınavında 17.935 kişi arasında 13’üncü oluyor ama mülakatla eleniyor. 100 soruluk sınavda 93 puan alıyor ama ne hikmetse mülakatta düşüyor puanı ve toplamda 61’e indiriliyor puanı ve oradan da kendisi yerleştirilemiyor, sınavı kazanamadığı söyleniyor. Aynı sınavda 2.647’nci sıradaki kişi onun önüne geçerek gerekli yerlere girmiş oluyor, atanmış oluyor. Yine, KPSS’de Türkiye 2’ncisi kişi Erzurum Adliyesinde mübaşir olmak istiyor, 98 puan alıyor Turgay Polat ama mülakatta da o da aynı şekilde bu bölücülüğe maruz kalarak dışarıda kalıyor.
Şimdi, Hüseyin Can var, bu Meclis kürsüsünde daha önce dile getirilmişti, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini dereceyle bitiriyor, sınava giriyor bütün puanları çok iyi ancak Hüseyin Can bütün bu yeterli puana, dereceli puanına rağmen o da aynı şekilde yerleştirilemiyor.
Diğer taraftan, bu konuda çokça sabıkası ve sicili olan işlemler var. Bununla ilgili, örneğin, Mersin Alevi Kültür Dernekleri Gençlik Kolları üyesi dış ticaret mezunu Gizem Kaplan’ın kendi ifadesiyle anlattıkları var, belgeleriyle nasıl yerleştirilemediğini anlatıyor. İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk 2017’deki toplantısında, Tunceli’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle yaptığı toplantıda Alevi gençlere devlet namında iş verilmediği yönündeki eleştirilere cevap veriyor, diyor ki: “Neticede bu bir siyasi iktidar, kendisiyle ilişkisi olmayan bir kesime böyle büyük bir ağırlık vermeyebilir.” diyor, böyle savunuyor bunu. Yine, Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu eski bir üyesi Murat Özkan da hâkim, bu da kendisi anlatıyor kendilerine listeler geldiğini, “Bu listelerde bir şey dikkatimi çekiyordu, Alevi vatandaşlar alınmıyordu.” diyor.
Şimdi, zaten bu bölücülüğü yapıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurunuz efendim
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Bu bölücülüğü zaten mülakatlarda yapıyorsunuz, şimdi, bu kanunla birlikte, bu bölücü kanunla birlikte bunu bütün ülkenin bütün devlet kadrolarında, bütün memur kadrolarının tamamında yasal hâle getirmek istiyorsunuz ve bu şekilde yapacaksınız. Şunu bilin ki: Yani, bir ülkenin yurttaşlarını bir arada tutmasını sağlayan, ortak yaşam sözleşmesidir ve ortak yaşam sözleşmesi de anayasalardır ve anayasalara bağlı -işte burada çıkartmış olduğunuz- yasalardır. Ülkeler, ülkelerde yaşayan yurttaşlar çok kültürlüdür, çok dillidir, çok inançlıdır, farklı inançlara sahiptir, farklı kültürlere sahiptir ama her birisi adalet mekanizması içerisinde, eşit koşullarda, eşit haklara sahip olduğu sürece o ülkede birlik, bütünlük ve beraberlik, özgürlük ve refah olur. Ancak sizin bu tür uygulamalarınızla, bu tür yasalarla ancak ve ancak bölücülük olur. İşte bu yüzden bu bölücü yasayı reddediyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)