Kenanoğlu’ndan iktidarın güneş enerjisi üretimini darbeleyen yönetmelik değişliğine dair araştırma önergesi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, iktidarın güneş enerjisi üretimini darbeleyen 11 Ağustos 2022 tarihli yönetmelik değişikliğine dair araştırma önergesi verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı‘na verdiği araştırma önergesinde tüm eksiklerine rağmen önceki yönetmeliğin küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanılmasına imkan sağladığına dikkat çeken Kenanoğlu, yeni yönetmelikle birlikte Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarının yaşayacağı mağduriyetlerin giderilmesi ve GES’lerin ekolojik yaşama etkilerinin araştırılarak kalıcı politikalar oluşturulması amacıyla Meclis’i göreve çağırdı.
Kenanoğlu, 17 Ağustos 2022 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na verdiği soru önergesiyle konuyu Meclis’e taşımıştı.
Araştırma önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
EPDK’nın hazırladığı “Elektrik Piyasasında Lisansız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” 11/08/2022 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan bu değişiklik ile 2019 sonrası yapılan lisanssız santrallerin tüketiminden fazlasının YEKDEM’e bedelsiz olarak verilmesi öngörülmektedir. Oysa ki; Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanmasında yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanılabilmesi için EPDK’nın 12/05/2019 tarihinde yayımladığı yönetmelik hükümlerine göre; Sanayici ile tarımsal sulama işini yapanlara kendi elektrik tüketimini yerinde karşılayabilmesi için lisansız enerji üretimi hakkı getirilmiş ve buna göre sanayici bildirimde bulunarak sözleşme gücünün 2 katına kadar elektrik üretebilmesi ve bu üretiminden fazlasını da satabilmesi imkânı tanınmıştı. Değiştirilen bu yönetmelik vesilesi ile hem GES yatırımlarının doğaya ve ekolojik yaşama verdiği etkilerin araştırılması hem de GES yatırımcılarının mağduriyetlerinin giderilmesi için atılacak adımları belirlemek amacıyla Anayasanın 98. TBMM İç Tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis araştırma sürecinin başlatılması gereğini arz ve teklif ederim. 22/08/2022
GEREKÇE
2019 yılında yayımlanan yönetmelik hükümlerine göre güneş enerjisinden üretilen üretim fazlası elektriğin 10 yıl boyunca satış garantisine güvenerek yatırım yapan firmalar şimdi getirilen bu yeni düzenleme ile mağduriyet yaşadıklarını, bu karardan vazgeçilmesi yönünde çağrılar yapmaktadırlar.
Önceki yönetmeliğin bazı eksikliklerine rağmen, amacı tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını lisans alma, şirket kurma gibi yükümlülükleri olmaksızın kendi üretim tesisinden karşılayabilmesi ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımına imkân tanıması vesilesiyle enerji maliyetleri ve elektrik faturalarının son dönemde çok hızlı artması üzerine lisanssız yatırımlara olan ilgi de beraberinde artmıştır.
Konut, işletme veya sanayi kuruluşunun elektrik faturasını düşürmeyi hedefleyen tüketicilerin bir kısmı olanakları ölçüsünde başta güneş olmak üzere küçük ölçekli yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi yatırımları gerçekleştirmekteyken, enerji üretimindeki kârlılık seviyesinin yüksekliği nedeniyle bu alana yönelen küçük ve orta ölçekli bazı yatırımcılar da lisanssız üretim mevzuatındaki kolaylıktan faydalanmaya çalışarak kurulu gücü yüksek, fiili tüketimi düşük tüketim tesislerinin bina, çatı ve diğer uygun alanlarını kiralayarak elektrik üretim tesisi yatırımlarına hız vermiştir.
Getirilen bu yeni değişiklik lisansız üretim tesislerinin, lisanslı santrallara benzer şekilde gelir elde etmesinin önüne geçilmesini hedeflediği anlaşılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında olumlu olmakla birlikte geniş açıdan bakıldığında, Türkiye`nin enerji alanındaki başıboşluğu, kronik hale gelen denetim ve yönetim zafiyetlerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Öncelikle bu değişiklik başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen ilginin düşmesine sebep olabilecektir. Diğer taraftan, sınırlandırmanın 12 Mayıs 2019`dan itibaren geriye dönük olarak başlatılması son dönemde gerçekleştirilen yatırımların kredilerinin geri ödenmesinde sorunlara neden olacaktır.
Ayrıca, uzun vadeli düşünüldüğünde; bina yüzeyleri ve çatılardaki yüksek üretim kapasiteli sistemler için yalnızca mahsuplaşma yapılması halinde, AKP iktidarında sıkça rastladığımız gibi plansız kararların sektörün geleceğini ve ülkenin ekonomisini nasıl baltaladığı görülecektir. 3 yıldan fazladır uygulanan bir kuralın, bir gecede geriye dönük olarak değiştirilmesinin başka sonuçları da olacaktır. Üretim fazlasını bedelsiz sisteme vermek zorunda kalacak olan tesislerin bir kısmı ya sökülecek ya da kapasite düşürme yoluna gidecektir. Kaynak israfı yaratması bir yana ikinci el, sökülmüş hurda güneş panelleri piyasası oluşacaktır.
EPDK, bu düzenleme ile küresel enerji krizi ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden kaynaklı çok fazla artan enerji fiyatlarına karşı yenilenebilir güneş enerjisine yatırım yaparak enerji krizinden daha az etkilenmemize katkı sunacak güneş enerjisi sektörü büyük bir açmazla karşı karşıya bırakmıştır.
EPDK, lisansız GES yatırımcıları için istikrarlı bir planlama yürütmesi gerekirken, herhangi bir önlem almadan binlerce küçük ve orta ölçekli işletmelerin GES kurulumuna göz yumup milyarlarca yatırımdan sonra kalkıp yönetmelikte değişikliğe gidip Türkiye’de gelişmekte olan yenilenebilir güneş enerjisi sektörünün kazandığı ivmeyi sekteye uğratmıştır. Bu durum ayrıca, Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf olarak uluslararası sözleşmelere imza attığı bir süreçte, GES’ten boşalacak üretim kapasitesinin kömür ve doğalgaz tarafından doldurulmasına neden olabilecektir.
Türkiye için yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim kapasitesinin artırılması dışa bağımlı ithal enerji ihtiyacının azalmasında önemli rol oynamaktadır. Bugün karşı karşıya kaldığımız enerjide dışa bağımlılık çıkmazından kurtulmanın anahtarı yerli ekipman ile yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık vermek olmalıdır. Bu kapsamda tüm uygun alanların kullanılması amacıyla başta kooperatifler olmak üzere küçük yatırımcıların, kendi ihtiyaçları dışında da enerji üretebilmesine olanak sağlanmalıdır. Dolayısıyla, bu yatırımlara yönelik lisanslama süreçleri kolaylaştırılmalı, üretilecek enerjinin hangi şartlarda, ne kadar süre satın alınacağı günübirlik değişmeyecek kurallara bağlanmalıdır. Bütün bunlar gözetilmeden “halka bedava elektrik verilecek” algısı ile ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki gelişiminin sekteye uğratılması başka sorunları da beraberinde getirecektir.
Bütün bunlara göre hem GES yatırımlarının doğaya ve ekolojik yaşama verdiği etkilerin araştırılması hem de GES yatırımcılarının mağduriyetlerinin giderilmesi için atılacak adımları belirlemek amacıyla sektörün paydaşları ve STK’nın görüşlerinin alınmasına olanak sağlanması, ucuz ve kaliteli enerjiye erişimi güvenceye alacak adımların atılması, yeniden kamu otoritesinin tesis edilmesi amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulmasını çok önemli ve gerekli görmekteyim.
Kenanoğlu, iktidarın güneş enerjisi santrali yatırımcılara yönelik darbesini Meclis gündemine taşıdı