Kenanoğlu: Yaşanılan enerji krizi, iktidarın öngörüsüzlük sorunudur!
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, sanayide yaşanan enerji krizinin sebeplerinin araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla partisi adına verdiği araştırma önergesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuştu. Yaşanılan enerji krizinin iktidarın öngörüsüzlük sorunu olduğunu söyleyen Kenanoğlu, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde daha büyük enerji krizleriyle karşı karşıya kalınacağını ifade etti.
Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.
Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 3.02.2022 Birleşim: 52 Ham Tutanak Sayfası: 100
Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL
HDP GRUBU ADINA ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Enerji kriziyle ilgili yaşanan sorun ve bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerinde söz aldım.
Tabii, enerji krizi ilk önce bize şöyle anlatıldı: İran’dan gelen doğal gaz hattında geçtiğimiz günlerde yaşanan teknik arıza nedeniyle Türkiye’ye on gün süreyle doğal gaz verilememesi nedeniyle yaşanan kesintiden kaynaklı olarak bir kriz ortaya çıktı ve bu kriz sadece doğal gazı değil, aynı zamanda elektriği de etkiledi ve çoğunlukla da sanayi tesislerinde yaşanan sorunlara sebep oldu. Peki, İran bu konuda ne diyor yani bu böyle mi? İran da diyor ki: “Böyle bir şey yok. Sadece bir teknik sorun çıktı ve bu, kısa süre içerisinde giderildi. Arkasından, Türkiye tarafında yaşanan bir sorun nedeniyle Türkiye kendisi doğal gazı alamadı.” Yani bizden yapılan açıklama ile İran’dan yapılan açıklama arasında fark var.
Tabii, bu, esasında yaşanan bu krizi ortaya çıkartan bir gerekçe olarak sunuldu ve ciddi anlamda bir kriz olduğu ortaya çıktı. Peki, bu krizin gerçek sebebi neydi? Krizin gerçek sebebi, aslında depolardaki doğal gazın yaz aylarında tüketilmiş olması ve kışa girerken herhangi bir hazırlık yapmadan, depoların boş bir şekilde ya da azaltılmış bir şekilde kış aylarına girilmesi ve yoğun bir kış etkisi de bu krizin yaşanmasına neden oldu. Esasında, tümüyle, bir öngörüsüzlükten kaynaklı bir durumla karşı karşıyayız. Peki, bununla ilgili olarak biz ekim ayında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonunda bir görüşme yapmışız. O zaman Komisyon Başkanı Sayın Elitaş’tı ve bu görüşmelerde Türkiye’nin, daha doğrusu BOTAŞ’ın doğal gaz alımlarını spot piyasadan alabilmesi için de bir kanun teklifi düzenlemesi vardı ve bu görüşmelerde sürekli şu ifade edilmiş bütün muhalefet milletvekilleri tarafından: “Uzun süreli anlaşmalar bitiyor. Buna karşı bir tedbiriniz var mı? Bu kış geliyor, ülke doğal gaz kesintisi ya da sıkıntısı yaşayacak mı? Bir enerji kriziyle karşı karşıya kalacak mı?” Bu BOTAŞ Genel Müdürü açıklama yapıyor Komisyonda ve “Tam da bu sebeple, tam da bizim yapmış olduğumuz bu öngörü nedeniyle bu kanunu çıkartıyoruz ve bu kanun değişikliğiyle beraber biz spot piyasadan daha ucuza doğal gaz alacağız; o nedenle biz bu yasayı istiyoruz.” diyor ve yasa çıkıyor buradan. Ancak görüyoruz ki ya işte bu liyakatsizlik, bu öngörüsüzlük tam da onların söyledikleri gibi değil, tam tersi bir şekilde Türkiye’deki enerji krizine sebep oluyor, depolar boşaltılıyor ve oradan kaynaklı olarak da bir enerji krizi yaşanıyor.
Şimdi, tabii, doğal gaz sorunu, doğal gazla ilgili değil. Doğal gaz sorunu aynı zamanda elektriği de etkileyen bir sorun çünkü Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 32,37’si doğal gaz üzerinden yapılıyor, doğal gaz üzerinden yani doğal gaz kullanılarak elektrik üretimi yapılıyor. Tabii, buradan kaynaklı olarak da bütün sanayi tesislerinde -önce kesintiler yaşanıyor- üretimde azaltmalar yaşanıyor ve arkasından da kesintiler yaşanıyor.
Şimdi, bütün bunlar burada kalacak gibi değil yani tedbirlerin alınmaması hâlinde ve… Bu spot piyasada da BOTAŞ’ın anlattığı gibi de gitmiyor işler, demek ki öyle ucuza falan da alamıyorlar ya da tam da ortada kalabilecekleri sonuçlarla da karşılaşabiliyorlar. Buradan kaynaklı olarak da önümüzdeki günlerde eğer tedbirler alınmazsa ciddi bir şekilde elektrik kesintiyle de karşı karşıya kalınabilir, doğal gaz kesintisiyle de karşı karşıya kalınabilir.
Burada, hatipler kürsüye çıktıkları zaman ne kadar enerji arzlarının olduğunu, enerjide ne kadar verimliliği artırdıklarını hep ifade ediyorlar ancak bütün bunların hepsinin bir balon olduğu, bir yalandan ibaret olduğu da yaşanılan gerçeklerin, hakikatlerin ortaya çıkmasıyla birlikte görülüyor.
Şimdi, tabii, bunun karşısında ne diyor iktidar ve yandaş medya? “Doğal gaz sıkıntımız yok, Tuz Gölü’nün altında stoklarımız var.” diyor AKP Genel Başkanı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayın sözlerinizi.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – İşte, zaten sorun şu: O stokları yazın tüketiyorsun ve kışa girerken bunun tedbirini almadığın için de bu sorunlarla karşılaşıyorsun.
Şimdi, yandaş basın da bu işi başka türlü anlatıyor: “Şu kadar metreküp doğal gazımız var ve bütün hanelere yetecek.” şeklinde anlatıyor. Peki, hanelere yetecek de sanayi tesisleri ne olacak, elektrik üretimi ne olacak; bütün bunları hesaba katmıyorlar ve buradan kaynaklı olarak da yaşadığımız enerji kriziyle karşı karşıya kalıyoruz. Tabii, bunun tedbiri nedir ya da yapılması gereken nedir? Öncelikle bu tek adam rejiminden kurtulmaktır bunun tedbiri. Çünkü tek adam rejimi olduğu sürece öngörüsüz, liyakatsiz kadrolarla bu işler yürütülüyor ve tedbirler alınmadan da böyle duvara toslanıyor. Netice itibarıyla, bu sonucu da hep beraber değiştireceğiz.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)