Kenanoğlu’ndan Enerji Bakanlığı’na: 42 madencinin ölümünden sorumlusunuz!
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçesini görüşmek için toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu. Bartın Amasra’da yaşanan maden katliamına ilişkin kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda Türkiye Taş Kömürü (TTK), Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ve Enerji Bakanlığı yetkililerinin sorulara yanıt vermediğini söyleyen Kenanoğlu, günümüz koşullarında tüm maden kazalarının önlenebileceğini belirterek Enerji Bakanlığı’nın 42 madencinin ölümünden sorumluğunu olduğunu ifade etti.
Konuşma videosu ve tutanak metni aşağıda yer almaktadır.
16.11.2022 tarihli PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanı, bürokratları ve bütün hazırunu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, ben aynı zamanda Amasra Maden Araştırma Komisyonundayım. O yüzden, ilk sözü aldım ki oraya geçeceğiz çünkü orada bugün toplantı var ve Türkiye Taşkömürü Kurumu ile MAPEG tekrar davet edildi. Niye tekrar davet edildi? Çünkü ilk davet edildiklerinde ve ilk sunumlarında, Bakanlığınıza bağlı bu kurumlar konuya neredeyse hiç değinmeden yani Amasra’daki yaşanan meseleyle ilgili düzgün bir açıklama yapmadan meseleyi geçiştirdiler. Öyle bir geçiştirdiler ki Cumhur İttifakı’nın milletvekilleri, Komisyonda bulunan milletvekilleri “Ya, bu mesele niye oldu? Bu konudaki durum nedir? Bu konuda daha açıklayıcı çalışma yapmanız gerekir ya da daha açıklayıcı sunum yapmanız gerekir.” diye uyarıda bulunmak zorunda kaldılar. Yani oradaki arkadaşlar dahi bu durumda, bu kurumların, Enerji Bakanlığına bağlı müdürlüklerin yapmış olduğu açıklamadan ikna olamadılar, ikna olacak bir durum yoktu. O nedenle, bugün tekrar çağrıldılar. Şimdi oraya gideceğiz.
Şimdi, burada Amasra maden faciasına “facia” ve “katliam” diyoruz, “cinayet” diyoruz. Bunun sebebi belli çünkü orada, kurumların yanı sıra, katılanları, gelen bilim insanlarını, akademisyenleri, üniversiteleri, uluslararası alanda çalışma yapan insanları dinledik bugüne kadarki sunumlarda. Çok net bir şekilde hepsi şunu teyit ediyorlar: Şu anda dünyada madenlerde ölüm oranı kesinlikle önlenebilir durumdadır yani kaza olabilir ama ölümcül kaza kesinlikle önlenebilir durumdadır. Bu, uluslararası yapılan çalışmalar neticesinde ortaya konulmuş ve bunun uluslararası yani diğer ülkelerdeki örneklerini de vererek ifade ediyorlar. Dolayısıyla, önlenebilir bir meseleye “kaza” demek mümkün değil. Kaza, hesap edemediğiniz bir anda, beklenmedik bir anda ya yanlışlıkla ya da beklenmedik bir şekilde olan bir olaydır ancak bütünüyle madenler en riskli çalışma alanları ve buralarda “kaza” diye ifade ettiğiniz meselelerin olması beklenen bir şeydir, tedbir almazsanız ölümlere yol açar.
Tedbir alma meselesi de bize orada ifade edilen daha çok havalandırmayla ilgili mesele idi. Emniyetin Amasra raporunda da “Gaz tahliye eden fan arızalı ve eğitim alındı gösterilip alınmamış, alarm tam 355 kez çalmış.” gibi bununla ilgili… Buna rağmen herhangi bir tedbir alınmamış. Metan gazının yüzde 1,5 seviyesini 5 defa geçtiği anda oradaki elektriğin durdurulması gerekiyor yani işlemin durdurulması gerekiyor, işte, belli bir oranı geçtikten sonra da tahliye edilmesi gerekiyor fakat hiçbir şekilde işlemler durdurulmamış ve çalışmaya devam edilmiş.
Şimdi, burada faciayı yaşayan ama sağ kurtulan insanların verdiği ifadeler de var -cumhuriyet savcılığının aldığı ifadelere yansıyan- ve şunu söylüyorlar: “Biz yeteri kadar eğitim almadık; birçoğu yeni işçiydi, yeni işe giren insanlar burada ne yapacaklarını bilemedikleri için de bu tür durumlarla karşılaştık.” Yani kaza esnasında ne yapacağını bilemeyecek ölçüde bu duruma maruz kalan insanlar var. Bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman bunun bir kaza olmadığı, bir fıtrat olmadığı, bir kader olmadığı, düpedüz bir cinayet olduğu dünya örnekleriyle ve ülkemizdeki bilim insanlarının söyledikleriyle çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Dolayısıyla -tabii ki arkadaşlarımız da dile getirdi- böyle bir cinayet burada sona ermeyecek -o da var ayrıca- çünkü madenler çalışmaya devam ediyor. Geçen gün Karadeniz’de madende yeni bir kaza oldu biliyorsunuz ve yaralanmalar vardı, tesadüfen ölüm olmadı yani birçok şeyde tesadüfen kurtuluyor insanlar.
Dolayısıyla, bunun sorumluluğu iktidardadır, bunun sorumluluğu Bakanlığınızdadır ve bunun sorumluluğu ilgili müdürlüklerdedir. “İstifaya davet” meselesinin temel nedeni budur zaten yani önlenebilir bir kazayı önlemediğiniz için, tedbirler alınmadığı için, o maden faaliyeti durdurulmadığı için yaşanan bu mesele cinayettir ve 40 kişinin yaşamından sorumlusunuz ilgili müdürlükle birlikte. O nedenle, istifa edilmesi gerektiğini söylüyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Süreniz doldu, son cümlenizi alayım.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Dolayısıyla, bu tür durumların engellenebilmesi için, bu cinayetlerin engellenebilmesi için… Bilim insanlarının önerdikleri ve uluslararası çalışmalardan ortaya koydukları sonuçlar uygulanmadığı takdirde bu cinayetlerin devam edeceğini herkes biliyor; bu da bilinerek yapılan bir cinayet işlemine doğru gidiş demektir.
Saygılar sunuyorum.