ManşetYazılar

Cerablus notları

Türkiye’nin bir operasyon düzenleyerek IŞİD’den alıp ÖSO’ya teslim ettiği Cerablus ve bu operasyon hakkında bazı bilgi notlarını şöyle alt alta sıralayalım ve tarihin bir köşesine yazalım, malum gündem çok hızlı değişiyor ve hafızamız mevcut gündemleri çabuk unutabiliyor.

Cerablus’la ilgili olarak ilk yapmamız gereken haritaya bakmak olmalıdır. Bölgenin mevcut durumunu gösteren siyasi haritaya baktığımızda Türkiye sınırının Suriye tarafından Azez, Cerablus ve İdlib’in belirli bir bölgesi haricinde geri kalan kısmının tamamen Kuzey Suriye Federasyonu kontrolünde olduğunu görüyoruz. Bu haritanın Türkiye tarafından bakıldığı zaman ise Gaziantep Karkamış ve Öncüpınar bölgesi, Hatay’ın Yayladağı ve Cilvegözü bölgesi haricinde kalan yerlerde Türkiye’nin sınır komşusu eski Rojava kantonları yeni yapılarıyla Kuzey Suriye Federasyonu olduğunu görüyoruz.

Kuzey Suriye Federasyonunun topraklarını Türkiye sınırında ayıran bölge Cerablus’tur. Cerablus Suriye’nin bir kasabasıyken çıkan iç savaş nedeniyle temmuz 2012’de ÖSO diye adlandırılan grupların eline geçmiştir. ÖSO’nun Halep’teki yenilgisi sonrasında ise kent el-Nusra’ya teslim edilmiştir. 2014 ocak ayından bu yana kent IŞİD’in kontrolüne girmiş durumdadır.Cerablus ve bölgesinin nüfusu yaklaşık 100 bin kişi olup ağırlıklı Araplardan oluşmaktadır.

Türkiye’nin Karkamış sınır kapısı doğrudan Cerablus’a açılmaktadır. Meclis Plan Bütçe görüşmeleri sırasında, HDP’nin, ekonomi bakanına sınır kapılarındaki ticareti sorması üzerine verilen cevap oldukça ilginçtir. Karkamış sınır kapısından 2013’ten 2014’e kadar 2 milyon 699 bin dolarlık bir ihracat olmuştur; 2014 yılında ise 1 milyon 838 bin dolarla, toplamda 5 milyon dolara yakın bir ihracat yapılmıştır. Yani bölge ve Karkamış sınır kapısı el Nusra ve IŞİD kontrolündeyken bizim bu kapıdan yaptığımız kayıtlı malların ihracat tutarı 5 milyon USD’ydi. Satılan malların ne olduğunu bilmiyoruz.

Karkamış – Cerablus kapısı IŞİD açısından son derece önemli bir kapıdır. IŞİD’in merkezi olarak kabul edilen Rakka’ya giden hat buradandır ve oldukça yakındır. Bu kapı IŞİD’in Dünyaya açılan kapısı olarak bilinmektedir.

12 Ağustos tarihinde Menbiç’in YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri tarafından alınmasıyla birlikte IŞİD’in merkezi durumundaki Rakka’nın bu kapıyla ilişkisi kesilmiştir.

Menbiç’i alan Demokratik Suriye güçlerinin hedefinde Cerablus bulunmaktaydı ve Cerablus’a yönelmek için 22 Ağustos tarihinde YPG öncülüğünde Cerablus Askeri Meclisi kuruldu. Meclisin kuruluşunun ilan edilişinden 3 saat sonra Cerablus Komutanı Abdulsettar el Cadiri bir suikast sonucu öldürüldü.

24 Ağustos’ta Türkiye ÖSO ile birlikte Cerablus’a operasyon başlattı. Menbiç’te ABD destekli yürütülen çatışmalar bir buçuk ay sürdü, Cerablus’ta ise neredeyse hiç çatışma olmadan birkaç saat içinde kent ÖSO güçlerine geçti.

Sorgulayıcı aklını kaybetmemiş herkesin ortaklaştığı görüş bu operasyonun IŞİD’e değil YPG’ye yönelik olduğu yönündedir. Zira Cerablus’un hiçbir direnişle karşılaşılmadan ele geçirilmiş olması bunun bir operasyondan öte anlaşmalı bir devir teslim olduğu yönündedir.

Kentte bulunan IŞİD militanları varlıklarını sürdürmeye devam edecekler ama bunlar artık IŞİD militanı olarak değil ılımlı muhalif ÖSO militanı olarak yine Kürt ve Alevi düşmanlıklarını sergilemeye devam edeceklerdir. Zaten ÖSO diye bir silahlı grubun kalmadığını, ufak tefek olsa da bunların Cerablus gibi önemli bir yeri elinde tutmaya güçlerinin yetmeyeceği biliniyor.

Maalesef ki Türkiye’yi yönetenler hiçbir olaydan ders çıkarmadan hata üstüne hata yapmaya devam ediyorlar. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün başına gelen ‘birçok şeyin’ Suriye’deki durum ve ‘Suriye politikasının bir sonucu’ olduğunu söylediği halde aynı politikalarda ısrar edenlerin başının beladan kurtulamayacağı da muhakkaktır.

Aşk ile…

https://www.evrensel.net/yazi/77355/cerablus-notlari

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu