Anşa Bacının sürgün Karârı
Anşa Bacının sürgün Karârı
Anşa Bacının büyük oğulları Hüseyin ve Ali ile Damadı İbrahim 13 Haziran 1887 Tarihinde köylerinden alınarak yargılanmak üzere Tokat Merkez’e götürülmüşleridir. Akabinde yargılama başlanmış ve ifadeleri alınmıştır. Bu esnada da soruşturma sürmüş, tanıklar, şahitler, ihbar mektupları devam etmiştir.
Anşa Bacı ise Miladi 1 Temmuz 1887 tarihinde oturduğu karşıpınar köyünden küçük oğlu Hasan ile birlikte üç süvari asker ve bir doktor nezaretinde alınarak Tokat Merkez’e getirilmişleridir.
Anşa Bacının da yargılanması ve kadı huzurunda mahkeme edilmeleri akabinde başlamıştır.
Yargılamalar 23 Ağustos 1887 verilen Şam’a sürgün kararıyla son bulmuştur.
İşte verilen karar metni;
“ Karar:
Nezâret-i müşârun-ileyhânın ( ismi söylenen) tezkirelerinde mezbûrenin (adı geçen kişinin tezkeresinde) Ali ve Hüseyin ve Hasan Sırrullah nâmında üç oğlu ve İbrahim nâmında bir de damâdı olup icrâ kılınan tahkîkât ve taharriyâtda ( inceleme, soruşturma ve araştırmalarda) bunların gerçi ihbâr olunduğu vechile (iki taraflı) hânelerinden esliha(silahlar) zuhûr etmemiş (silahlandıkları ortaya çıkmamış) ve mehdîlik sırrına dair dahi bir serişte (ip ucu) alınamamış ise de sarrâc ta‘bîr olunan Keçeliler mezbûrenin (adı geçen kişinin) a‘vânından ( yardım edeninden) olup beyinlerinde iştirâk-i ırz ve emvâl fezîhası cârî idüği ( başkalarının mallarına göz dikme) ve mezbûre (adı geçenin) oğullarını lüzûmu mikdâr atlular ile taht-ı iğfâlâtında (kendisine tabi) bulunan köyle i‘zâm (yollamak) ile avanesinin teksîr (çoğaltmak) edildiği ve bu vesîle ile celb-i emvâl eylediği(malları götürdüğü) anlaşıldığına ve mezbûre ile küçük oğlu Hasan Sırrullah’ın ve damâdı İbrahim’in zabtiye nezâreti tahtında ve diğer oğulları Ali ve Hüseyin’in mahallince taht-ı kefâletde (kefillikle yağmalayan, soyan) bulunduğuna binâen (dayanarak) mu‘âmele-i lâzıme istifsâr kılınmışdır(gerekli olduğu ifade edilmiştir).
Mezbûre (adı geçen kişi) ile oğullarının beyân olunan ahvâl-i mefsedet-kârânelerine göre (bozguncu, münafık hallerine göre) bunların mahallinde ikâmetleri câiz (mümkün) olamayacağından Şam’da iskân etdirilmek ve âhar (başka) mahalle savuşmalarına meydan verilmemek üzere mezbûrenin (adı geçen kişinin) muharrerü’l-ism (isimleri yazılı olan) üç nefer oğlu ve bir damâdıyla bunların evlâd ü iyâllerinin (bakmakla yükümlü olduğu kimselerin) doğruca Şam’a gönderilmeleri müttehiden(birlikte) tensîb(uygun) olunmağla ol vechile (iki yönlü) îfâ-yı muktezâsının (lazım gelenin yapılması) cevâben Dahiliye Nezâreti’ne (iç işleri bakanlığına) teblîği tezekkür kılındı(bildirildi).
Mustafa, Zühdü, Cevdet, Münir, Haşmet, Ali Saib, Arifî, Ahmed Esad, Kamil, Vehbi
3 Z. Sene 1304, [Miladi 23 Ağustos 1887] “
Bu karardan sonra Miladi 4 Eylül 1887 tarihinde iç yazışmalar tamamlanmış ve Anşa Bacı ile damadı ve Çocukları Tokat Merkezden doğruca Şam’a gönderilmişlerdir.
Ali Kenanoğlu
13.12.2016