Amaç Avrupa’nın Dede ihtiyacı mı?
Amaç Avrupa’nın Dede ihtiyacı mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile Cem Vakfı tarafından tespit edilip sunulan 65 dedenin bu yıl Avrupa’nın çeşitli ülkelerine gideceğini basından öğrendik. Diyanet ve Cem Vakfı ortaklığıyla yürütülen bu projenin yeni olmadığını geçtiğimiz yıllarda da muharrem ayında iki üç Avrupa ülkesine gri pasaportlu bazı dedelerin gönderildiğini biliyoruz.
Haberi okuyan ve bu işleri kendine dert etmeyen, dolayısıyla da işin içeriğini, önünü arkasını bilmeyen Alevi ve Sünni vatandaşlar durumu gayet olumlu karşıladılar. Öyle ya! bunda itiraz edilecek ne var? Almanya’da yaşayan Aleviler dede talebinde bulunmuşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı da Cem Vakfına sormuş, onlar da bir liste vermişler ve ihtiyaç karşılanmış. İnancından ibadetinden yoksun kalıp hizmetini yürütecek dede bulamayan Alevi vatandaşların sorunu çözülmüş !
Peki vaziyet böyle mi, Diyanet İşleri Başkanlığı Devletin resmi bir dini kurumu olarak Alevilerin dede talebine ne diyor? Bu konuda elimizde somut bir bilgi var: “ 2012 yılında yani Diyanetin Avrupa’ya yine dede gönderdiği bir yılda Kocaeli 1 No’lu F Tipi Hapishanesindeki bir mahkumun Alevi dedesi ile görüşme isteği, Diyanet’ten Alevilikle ilgili görüş alınarak reddedildi. Diyanetin görüşü doğrultusunda isterse kendisinin Sünni bir imam ile görüştürüleceği söylendi “ bu haber de basında bir hayli yer aldı ve hakkında yazıldı çizildi. Şimdi durum bu iken, bu çelişki neyi ifade ediyor? Cevabına geçmeden bir de şu soruyu sormamız gerekir: Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki Alevi vatandaşların dede ihtiyacı var mı?
Bu soruyu Avrupa’daki Alevi Konfederasyonları bünyesinde örgütlü bulunan Almanya Alevi Birlikleri İnanç Kurulu Başkanı Dede Cafer Kaplan’a sordum. Kendisi ile hafta sonu Frankfurt Cemevinde düzenlenen bir panelde birlikte konuşmacıydık. Cafer Kaplan Dede Almanya’dan başlayarak sorumuzu cevaplamaya başladı ve şunları söyledi: “Almanya’da farklı bölgelerde 140 adet cemevimiz var. Her cemevinde mutlaka en az bir dedemiz var. Hizmet yürüten bu bir dedemizin yanı sıra aynı cemevinde başka dedelerimiz de var. Almanya sınırları içerisinde aktif dedelik hizmeti yürüten iki yüz civarında dedemiz olduğunu biliyoruz. Biz Alevi İnanç kurulu olarak bölgelerdeki inanç kurullarımız ile düzenli bir şekilde bir araya gelip nerede ihtiyaç olduğunu tespit edip varsa ihtiyaç oraya dedelerimizi gönderiyoruz. Özellikle muharrem ayında dede – ana olmayan bölgemiz yok. Almanya dışındaki ülkelerde de İnanç Kurullarımız var, onların da herhangi bir dede- ana sıkıntısı yok”
Cafer Kaplan Dede diğer sorumuzu da yanıtlıyor:”Diyanet ve Cem Vakfının amacı buradaki oturmuş ve kimseye muhtaç olmadan yürüyen sistemi bozmak, çomak sokmak. Burada kendilerine ihtiyaç duyulmadığı için amaçlarını emellerini de gerçekleştiremiyorlar, bu nedenle cemevlerimizde ihtiyaç olmadığı halde içimizdeki canların yanına akrabalık ilişkileriyle bu dedeleri gönderiyorlar. Bu akrabalar vasıtasıyla bizim hizmet verdiğimiz ve herhangi bir dede ihtiyacı olmayan cemevlerine bu dedeler sokuluyor, “Canım ta kalkıp Türkiye’den gelmiş” diyerek yürüyen sisteme müdahale ediyorlar. Amaç ikilik yaratmak.” diyor, Cafer Kaplan Dede
Türkiye’deki dede talebine “Dede olmaz İmam verelim” diyen Diyanet, ihtiyaç olmayan Avrupa’ya, tüm masraflarını da karşılayarak 65 dedeyi neden gönderiyor? Alevileri çok sevip onların hizmetlerini karşılamaları için mi?
Cafer Kaplan Dede’nin verdiği cevapla sınırlı olmayan yanları da var bunun ve öyle masum bir iş de değil. Ne Osmanlı’da ne de onun amaçlarına hizmet eden Hınzır Paşalarda oyun bitmez, bitmiyor.
Evrensel Gazetesi / 25 Ekim 2013