“Spor kulüpleri iddia şirketlerinin oyuncağı haline dönüştü”
HDP İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, İşsizlik Sigorta Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması hakkında verilen kanun teklifinde söz alarak 28. madde üzerine Meclis kürsüsünde konuşma yaptı. Kenanoğlu, sporun ve spor kulüplerinin ‘endüstriyel spor’un bir parçası haline geldiğini belirten konuşmasında büyük şirketlerin desteği olmayan spor kulüplerinin ciddi sorun ve sıkıntılar yaşadığını ifade etti. İktidara yakın taraftar grupları desteklenirken, muhalif taraftar gruplarının çeşitli engellemelere maruz kaldığını söyleyen Kenanoğlu, Dersimspor, Amedspor ve Cizrespor örnekleri üzerinden spor kulüplerine yönelik haksız yasaklamalara ve yaptırımlara tepki gösterdi.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli vekiller; herkesi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu madde sporla ilgili bir madde. Salgın nedeniyle, UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi’ne ilişkin yeni takvim belirlendi, 2020’de İstanbul’da oynanması planlanan Şampiyonlar Ligi Finali Portekiz’in başkenti Lizbon’da oynandı ve 2021’de Rusya’nın St. Petersburg şehrinde oynanacak olan Şampiyonlar Ligi Finali de İstanbul’da oynanacak. Yani bir tarih değişikliği söz konusu ve buradan kaynaklı olarak da İstanbul’da yapılacak olan Şampiyonlar Ligi Finali’yle ilgili daha önce alınmış birtakım muafiyetlerin 2021 yılına aktarılması, aynı muafiyetlerin devam etmesine yönelik bir madde.
Tabii, bunun üzerinden ben biraz spor konusunda bir şeyler aktarmak istiyorum. Öncelikle, şunu söyleyelim: Tabii, bu futbol, spor kulüpleri mahallerde, illerimizde, ilçelerimizde gençlerin heves ettiği, birliğin, beraberliğin, oradaki dayanışma duygularının sergilendiği önemli alanlar ancak günümüzde iş öyle bir hâl aldı ki yani “endüstriyel spor” dediğimiz bir hâle dönüştü. Artık spor kulüpleri iddia şirketlerinin oyuncağı hâline dönüştü, halktan para toplama, para koparma yöntemi olarak kullanılmaya başlandı, böyle düşünülmeye, böyle değerlendirilmeye başlandı spor kulüpleri ve spor artık bir seçkinler oyunu şekline dönüştürüldü ve tribünler, özellikle tribünler taraftar gruplarına yönelik algı yönetimleri, operasyonlarla da başka bir hâl aldı. Tribünler, âdeta kamplaşmanın, kutuplaşmanın, ötekileştirmenin merkezi hâline dönüştürüldü. Futbol, spor, tribün grupları iktidarın şakşakçısı, borazanı hâline dönüştürülüyor. Buna itiraz eden, bunu kabul etmeyen, iktidara karşı muhalif tavrını, çizgisini koruyan taraftar gruplarına yönelik de yine klasik, bütün her konuda olduğu gibi burada da terörizm algısı üzerinden birçok operasyon yapılıp onlar susturulmaya çalışılıyor ve bu koşullar altında, bu şekliyle spor müsabakaları yapılıyor ve Türkiye’de spor kulüpleri de bu koşullar altında spor yapmaya ve futbol oynamaya ya da ilgili spor dalını organize etmeye çalışıyor. Şimdi, dolayısıyla sporun endüstriyel hâl almasından kaynaklı olarak, Anadolu takımları yani illerdeki, ilçelerdeki, büyük şehirlerde olmayan, batı yakasında olmayan, büyük şirketlerin destekleri olmayan futbol kulüpleri, spor kulüpleri de ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşamaya başladı.
Şimdi, Dersimspor var, örneğin ondan bahsedeyim: Başkanıyla görüştük yakın zamanda. Şu anda 3. Lig’de oynayacak bir bütçesi yok, para sıkıntısı, barınma ve ulaşım ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor ve 3. Lig’de kalabilmek için SGK ve vergi borçlarını dahi ödeyemeyecek pozisyonda. Tesis ve altyapı sorunları, sıkıntıları var ve Başkan diyor ki yani “Biz, bu sorunları karşılayamazsak önümüzdeki sezon artık bu liglerde oynama şansımız da olmayacak.” Ben, bu sorunları buradan dile getiriyorum ve bu konuda yani yapılması gerekenleri ifade edeceğim. Şimdi, diğer taraftan da bu tribünlerdeki faşizan uygulamalar var ve örneğin; Cizrespor ve Amedspor bundan çok ciddi bir şekilde mağdur oluyor. Yani, Cizrespor bu faşizan saldırılar karşısında ligden çekilmek zorunda kaldı. Ligden çekilmek zorunda kalan spor kulübüne cezalar yağdırıldı Futbol Federasyonu tarafından. Yani, Cizrespor’un güvenliğinin alınarak sağlıklı bir şekilde liglerde oynaması sağlanacağına tam tersi yapıldı. Peki, Amedspor’un durumu ne? Şimdi, bakıyorsunuz, birçok yerde saldırıya uğramışlar; Bursa’da işte Anadolu Selçukspor maçında, Sakarya Amedspor maçında, Sarıyer Amedspor maçında. Bunları say say bitmiyor yani ve son dört sezondur Amedspor artık deplasmana gidemiyor, izleyicileri taraftarları gidemiyor. Gideceği yerde şu söyleniyor “Güvenlik sorunu var, biz sizin güvenliğinizi sağlayamayız.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.
ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Toplamda 200 seyirci, ya 200 seyircinin güvenliğini sağlayamıyor Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik güçleri 200 seyircinin güvenliğini sağlayamıyor gerekçe bu ve oradan kaynaklı olarak da hiçbiri deplasmana gidemiyor. Ve ilginç bir şey var, bir ilin takımı Amedspor, Diyarbakır ilinin takımı. Kayyum atandı ve kayyum buraya hiçbir şekilde destek sağlamıyor ve onu bırakın, bütün takımların kendi illerinde yapmış oldukları yardım kampanyaları Amedspor’a yasak, yaptırılmıyor böyle bir şeyle karşı karşıya. Şimdi, burada deminden beri tartışılıyor, bölücü, bölücülük filan alın size bölücülük bundan daha ala bölücülük mü olur?
(HDP sıralarından alkışlar)