Bursa/Kirazlıyayla Köyüne Yapılmak İstenen Maden Ocağı İle İlgili Soru Önergemize Bakanlıktan Yanıt Geldi
Bursa Yenişehir ilçesinde bulunan Kirazlıyayla köyüne yapılmak istenen maden ocağının çevreye vereceği onca zarara rağmen yapılmasında ısrar edilmesinin nedenleri hakkında yanıtlanması istemiyle hazırladığımız soru önergemize Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den yanıt geldi.
Sorularımız ve gelen yanıt aşağıdaki gibidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıda belirtilen soruların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih DÖNMEZ tarafından anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bursa Yenişehir ilçesinde bulunan Kirazlıyayla köyüne yapılmak istenen maden için ağaç katliamını engellemek isteyen köylüler, jandarma tarafından gözaltına alınmıştır. Köylülerin eylemine destek amaçlı bölgeye gitmek isteyen Doğader üyelerinin köye girişi engellenmiştir.
Kirazlıyayla Köyü adeta kuşatılmıştır. Sadece insanlar değil köyün tamamı Jandarma tarafından çevrelenerek gözaltına alınmış durumdadır. Çok sayıda Jandarma iki gündür yolları kapatmıştır. Köylülerin yaşam alanlarını savunması engelleniyor ve gözaltına alınıyorlar.
Yörede yaşayan köy halkı, keçilerini otlatmaya dahi kıyamadıkları meralarına iş makinelerinin sokulduğunu, maden şirketine karşı olduklarını, tarla yollarının bile kapatılarak, tarlalarına gitmelerine izin verilmediğini beyan etmektedirler.
Meyra Mühendislik Proje ve Madencilik San. Tic. A.Ş firmasının bölgede yapmayı planladığı Çinko- Kurşun – Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi ile ilgili TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu bu projeye Bakanlık tarafından onay verilmesinin hatalı olduğunu açıklamıştır.
Bu açıklamadaki bazı verilere göre; proje alanı için gerekli olan proses su ihtiyacının Yenişehir Ovasından, İznik gölünden, Göllüce Sulama Kooperatifinden ve ocak alanı içinde açılacak olan kuyudan karşılanabilmesi için gerekli izinlerin alınacağının belirtildiği, ancak; DSİ tarafından Göllüce Sulama Kooperatifine tarımsal sulama amaçlı tahsis edilmiş olan suyun başka amaçlarla kullanılmasının yasal olmadığı,
Yüzeysel sularla beslenen İznik göl seviyesinin, yüzeysel sulardan ve gölden çekilerek tüketilen su miktarlarının gölü besleyen su miktarından fazla olması nedeniyle her geçen gün düştüğü, İznik gölünü besleyen su miktarının kullanılması halinde, gölün mevcut su miktarının bile su taleplerini karşılamakta yetersiz kalacağı,
Atık barajının ömrü 10 yıl olacağı, buna rağmen proje ömrünün uzayabileceği ifade edilmiş, ancak; yeni atıkların depolanması konusu belirsiz bırakılmıştır. Tehlikeli ve tehlikesiz atıklar için geçici atık alanları oluşturulacağı ifade edilmiş, neden geçici olduğu konusunda belirtilmediği,
Atık barajından suyun arıtılarak tekrar proseste kullanılacağı ifade edilmesine rağmen, arıtma sistemine yönelik bilginin projede görülemediği,
Flotasyon kimyasallarının dökülmesinin temizliğinde oluşacak sıvıların drenaj hattıyla yönlendirileceği sızdırmaz toplama tankının teknik özelliklerinin belli olmadığı, tank kapasitesi dolduğunda ne yapılacağının belirsiz olduğu, kullanılacak bütün kimyasalların özelliklerinin projede yer almadığı,
İTÜ’nün hazırlamış olduğu rapora göre tüm numunelerin yüzeyden alındığı cevherleşmeyi temsil etmediği, yüzeydeki cevherler oksitlendiğinden cevheri temsil etmediği, cevher sülfürlü olacağı için asit yağmuruna neden olacağı, bu asit yağmurlarının çevreye olan zararlarının göz ardı edildiği ifade edilmektedir.
Bu bağlamda;
- DSİ tarafından Göllüce Sulama Kooperatifine tarımsal sulama amaçlı tahsis edilmiş olan su bu projede neden kullanılmaktadır?
- İznik gölünü besleyen su kaynakları üzerinde geliştirilen projelerin, gölün kısa sürede kurumasına neden olacağı neden göz ardı edilmektedir?
- Tehlikeli ve tehlikesiz atıklar için oluşturulan alan neden geçici yapılmaktadır?
- Atık barajında arıtma sistemine yönelik bilgi projede neden yer almamaktadır?
- Kullanılacak bütün kimyasalların özellikleri projede neden yer almamaktadır?
- Yüzeyden alınan cehverlerin asit yağmurlarına neden olacağı belirtilmesine rağmen, çevreye vereceği zarar neden göz ardı edilmektedir.
- Kirazlıyayla Köylülerinin itirazları neden dikkate alınmamaktadır?
- Uzmanların raporlarında belirtilen eksikler ve itirazlara göre proje ile ilgili yeni bir değerlendirme yapılacak mıdır?