Sabah Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı 15 Ağustos’ta ülkede bir Alevi ayaklanmasının meydana geleceğini ve kaos ortamın yaratılacağını yazdı. Yazdıklarına açıklık getirmek için de aynı gazeteye bir söyleşi vererek “Evet,devletin tüm istihbarat birimleri bu konuda ayakta. Hatta birbiriyle kavgalı istihbarat unsurları bile bu konuda söz birliği ediyor.” dedi.
Kütahyalı’nın iddia ettiği 15 Ağustos’ta gerçekleşecek Alevi ayaklanmasının zemini bakın nasıl yaratılmış: Alevi meselesi sürdükçe ve özgürlükçü yolla çözülmedikçe bu sosyal zemin varlığını korur. Öte yandan istihbarat birimleri son 6 aydır çok sayıda Alevi dedesinin İran’a götürüldüğünü ve İran istihbaratı tarafından Erdoğan’a karşı kışkırtıldığını söylüyor, kanıtlarımız var diyorlar. Aynı şekilde Alman istihbaratının Alevileri Erdoğan karşıtı yönde örgütlediği söyleniyor. Bu iki devlet üzerinde özellikle duruyorlar. İşin istihbarı kısmı istihbaratçıların işi. Devlet Almanya ve İran’a gereken şekilde haddini bildirir. Alevi kanaat önderlerini de bu pis oyuna gelmemeleri için uyarır. Biz yazarlar işin “sosyal mesele” kısmıyla ilgilenmeliyiz..”
Rasim Ozan Kütahyalı bir senaryo çiziyor ve bunu istihbarat örgütlerine dayandırıyor. Dedelerin İran’a gittiğini de delil olarak yazıyor ve ekliyor; “Devlet Almanya ve İran’a gereken şekilde haddini bildirir. Alevi kanaat önderlerini de pis oyuna gelmemeleri için uyarır.”
Son iki yıldır Alevileri zalim ilan edecek yazılar, açıklamalar peş peşe gelmeye başladı. Kütahyalı’nın senaryosu gibi pis senaryolar bilinçli olarak ‘yavuz hırsız’ misali ortaya atılmaya başlandı. 15 Ağustos’ta ne yapacaksınız, nasıl bir pis oyunun içindesiniz. Aleviler Cumhuriyet döneminde katledilmedikleri sürece sokağa çıkmamışlardır, yoksa bir katliam hazırlığı mı var? Nedir bu pis planlar. Siz aslı astarı ve zemini olmayan saçmalıklarla kamuoyunun Alevi algısını değiştirmeye çalışacağınıza bunlara cevap verin. İran’a 700 Alevi dedesi gitti yalanına açıklık getiren olmadı. Bu yalanı ortaya atan kişi ortalıkta yok, bu yalanı doğrulayan kimse yok. Yalanlar üzerinden, bir toplum üzerinde pis planlar yapılıyor ve yazılıyor. Tıpkı Aleviler camiye saldırdı yalanları ile yapılan katliamlar gibi.
Almanya’ya 32 Alevi dedesinin bizzat Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderildiğini biliyoruz. İsimleri de biliniyor. İran’a 700 Alevi dedesi gitti ve ülkede Alevi ayaklanması yapacaklar diye söyleyenler ve bunun üzerinden pis senaryolar üretip Alevileri iyicene baskı altına almaya çalışanlar bilin ki; esas pis oyun ve esas pisliğin ta kendisi bu yalanları söyleyen ve ortaya atıp ispatlamayanlardır. Esas pis olan ve pisliğin ta kendisi olan doğrulanmamış ve yalan olduğu açık seçik bilinen bir haber üzerinden senaryo çizmektir. Biz soruyoruz soruşturuyoruz 700 dedenin İran’a gittiğini ne bilen ne duyan var. Biz Hacıbektaş Dergahında dedeler-analar toplantısı yapıyoruz ve 500 dedeyi ancak yan yana getirebiliyoruz. Siz nasıl oluyor da 700 dedeyi İran’a götürüyorsunuz. Bunun üzerinden de pis senaryolar üretiyorsunuz.
Rasim Ozan Kütahyalı bir de yazının başlığını “Aleviler kışkırtılıyor “ diye atmış. Tam bir yavuz hırsız hali, ne zaman nerede kışkırtmış da Aleviler gitmiş insanları diri diri yakmış, ne zaman nerede kışkırtmış da hamile kadınların karnındaki cenini bıçaklamış, ne zaman nerede kışkırmış da insanların kafalarını kesmiş, yanan fırınlara atmış, çoluk çocuk demeden katletmiş. Nedir sizin bu Alevilere olan kininiz, nefretiniz ve öfkeniz. Siz kimin kışkırtmaya meyilli olduğunu çok iyi bilirsiniz. Memlekette kışkırtıp insanları yakanları çok iyi bilirsiniz. Bütün bunlar bilindiği halde yine de Alevileri zalim, suçlu, şiddet yanlısı göstermek  pislik değil de nedir. Bir pislik ve pis oyun arıyorsanız yazdıklarınızı okuyun.
Başbakanınız gibi başımıza “Dört dörtlük” Alevi kesilmeyin, maşallah her şeyiniz dört dörtlük zaten bir tek Aleviliğiniz eksik kalmıştı, onu da ilan ettiniz.
Biraz vicdan sahibi olun yeter!