‘Alevilerin oyu tek bir partiye kanalize olmayacak’
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ile Alevilerin yaklaşan seçimlerdeki tercihlerinin neler olabileceğini konuştuk. Kenanoğlu, Alevi oylarının tek bir partiye kanalize olmayacağını söylerken, partilerin Alevi politikalarının oyları etkileyeceğini anlattı.
Faruk AYYILDIZ
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ile Alevilerin yaklaşan seçimlerdeki tercihlerinin neler olabileceğini konuştuk. Kenanoğlu, Alevi oylarının tek bir partiye kanalize olmayacağını söylerken, partilerin Alevi politikalarının oyları etkileyeceğini anlattı.
Yaklaşan genel seçimlerin önemine vurguların yapıldığı bir ortamda sizce Türkiye seçimlere hangi koşullarda gidiyor?
Türkiye’deki her seçim dönemi kritik süreç olarak adlandırılıyor, Türkiye’nin geldiği nokta ve bundan sonraki süreç için kritik bir dönemden bahsediliyor. Bu seçimlerin de kendi içerisinde önemli kritik noktaları var, bu seçimler daha önceki seçimlerde olduğu gibi başka bir dönemeç. Yüzde 10 seçim barajının getirdiği antidemokratik seçim sistemiyle oluşan parlamentoyla ülke bu hale geldi ve mevcut tek parti diktasının oluştuğu, padişah heveslisi şahsiyetin iktidarda bulunduğu bir sistemle karşı karşıyayız. Türkiye, hak ve özgürlükler bakımından sorunlu, birçok insanın katledildiği, insanların sadece demokratik talepler kaygısı değil yaşamsal kaygılar da duyduğu, gerek işçi katliamlarıyla, gerekse de demokratik taleplerle sokağa çıkan insanların katledildiği demokrasi, gelişmişlik, emek açısından da son derece vasat bir ortamda 2015 seçimlerine gidiyor.
Bahsettiğiniz bu vasatlığı, değiştirebilmek için neler yapılması gerekiyor?
Türkiye’nin en büyük sorunu demokratik bir ülke olmayışı. Kanun ve kuralların işleyişinin demokratik zeminde olmayışından kaynaklı bir sorun var. Parlamentodaki siyasi tabloda bu demokratik olmamama durumunun getirdiği sonuçla oluştu. Siyasi hedef olarak karşımıza parlamentoyu koyuyorsak, tabii ki parlamentoda çoğunluğun elde edilmesi, demokrasi-emek güçlerinin, inançsal, kimliksel temsiliyetlerin parlamentoda yer almasını sağlayacak mücadeleyi vermemiz gerekir ki egemenler istedikleri gibi antidemokratik uygulamalarını sürdüremesinler, yolsuzlukların hesabını vermeden rahat rahat oturamasınlar. Tabii bunun sokak ayağı da vardır. Sonucun sadece parlamentoya bağlanması olamaz, sokağa hakim olmak ve demokratik siyasi tepkileri, talepleri ortaya koyabilmek önemli. Tabii bu sokağın parlamentoda önemli sayıda temsilcisi olması da gerekiyor.
HDK, BHH BİRLİKTELİĞİ GEREKLİ
Sol, sosyalist demokrasi güçlerinin seçimlere ittifak halinde girmesi tartışmaları da var. Siz ittifak tartışmalarına dair neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de demokrasi güçleri olarak adlandırdığımız yapıların birlikte hareket etmesi son derece önemli. Bu HDK üzerinden önemli ölçüde sağlanmıştı. HDK çok ciddi sayıda sol, sosyalist ile farklı kesimleri yan yana getirerek bir blok güç oluşturdu. Bununla birlikte HDK’nın içerisinde bulunmayı farklı nedenlerle uygun görmeyen, temkinli yaklaşan ÖDP gibi kesimlerin Birleşik Haziran Hareketi ile birlikte toparlanmasını son derece önemli ve olumlu buluyorum. Kendisini HDK içerisinde ifade etmekten imtina eden kesimlerin BHH ile toparlanması bu anlamıyla son derece önemli. Tabii seçimlere yönelik HDK ve BHH’nin birlikte hareketinin mutlaka sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda herkese önemli görevler düşüyor. Sadece bu hareketlerin sözcüleriyle masaya oturmak da sorun çözemez, inisiyatif sadece o noktaya bırakılmamalı. Bu seçimin ne kadar kritik olduğu fikrinden yola çıkarak Alevi kuruluşlarıyla, emek örgütleriyle, BHH ve HDK’nin aynı çatı altında seçimlere girmesini sağlamak gerekir.
CHP MİLLİYETÇİ OYLARA YÖNELİR
CHP’nin rolü de tartışmalardan birisi. CHP’nin de kurulacak ittifak içerisinde olmasını savunanlar var, CHP böylesi birlikteliğin içerisinde yer alır mı?
CHP yönünü sola çevirmedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasıyla birlikte CHP’nin daha demokratik bir yapıda, yönünü sola çevireceğini umut ettik fakat CHP belki kendi tabanındaki kaygıları güderek, belki de geçmişten bu yana CHP’ye biçilen o kimliği bir şekilde demokratikleştiremediğini düşündüğünden sola temkinli ve mesafeli bakıyor. CHP’nin yüzünü sola dönmesini arzu ederim ama pek mümkün görmüyorum. CHP, son seçimlerde de MHP ile ittifak yaptı, daha doğrusu milliyetçi muhafazakar cephe içerisine girdi. Aslında Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP-MHP ittifakının adayı değildi. Bizzat İhsanoğlu söyledi; ‘Ben milliyetçi, muhafazakar kesimin adayıyım ve ben de milliyetçi muhafazakarım’ diye. CHP oradaki tercihini milliyetçi-muhafazakar cepheden yana kullandı, hatta bu cephenin bir bileşeni oldu. Yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin ortaklaşma çağrılarına CHP’nin verdiği cevaplara baktığımız zaman önümüzdeki seçimlerde CHP’nin yine yönünü sola değil sağa döneceğini ve milliyetçi-muhafazakar oylara yöneleceğini düşünüyorum.
Alevilerin seçimlerde tercihini ne yönde kullanacağı da merakla bekleniyor. Aleviler seçimlerde ne yapacak?
2015 seçimleri Aleviler için ilginç ve hareketli geçecek. Bugüne kadar Aleviler, Alevi kimliğiyle parlamentoda yer alamadılar. Bu dönem CHP ve HDP kanadından gelen açıklamalara baktığımızda bizzat Alevi hareketi içerisinden gelen kişilerin parlamentoda temsil hakkı bulacakları, Alevi örgütlerinin verdiği mücadelenin sonucunun alınacağını düşünüyorum. O yüzden 2015 seçimlerinde CHP ve HDP içerisinde de parlamentoya taşınabilecek Alevi temsiliyeti olan kişilerin olabileceğini düşünüyorum.
İttifak seçenekleri açısından bakacak olursak eğer; hangi ittifak durumunda Alevilerin oyu nerelere gider?
CHP, HDP ve BHH ittifakını CHP açısından pek mümkün görmüyorum ama eğer öyle bir durum olursa Alevilerin adresi o noktada bellidir, oyları başka alana gitmez. Ancak CHP’nin dışında kaldığı HDP-BHH ittifakında da Alevilerin oyu bölünecektir. Alevilerin oyu bu dönemde tek bir kanala, partiye kanalize olmayacak. Ayrıca Aleviler artık eskisi gibi değil, oy vermek için gösterilen adaylara da bakacaklardır. Burada siyasi partilerin Alevi temsiliyeti noktasında adayları nasıl değerlendirecekleri, seçilebilir yerlerden Alevi aday gösterip göstermeyecekleri, Alevilerin yoğun olduğu bölgelerde bu tercihleri nasıl kullanacaklarıyla da doğrudan orantılı diye düşünüyorum. Dikkat ettik ki; Aleviler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de körü körüne oy vermektense, adaya baktılar.
HDP’NİN ALEVİ POLİTİKASI ÖNEMLİ
Alevilerin cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ı desteklediği yorumları hep yapıldı. Bu destek, seçimlerde HDP’ye kanalize olup, devam edecek mi?
Destek devam eder ama netice olarak HDP’nin Alevi siyasetiyle ilgili bir durumdur bu. Alevi siyaseti derken şunu hep ifade ettik; bu Alevilere canım cicim demekle olacak iş değil. Alevilik ile ilgili pratikte ne yaptığınız ile ilgilidir. İktidar olduğunuz belediyelerde cemevlerine dair hangi pratikleri sergilediğiniz ile ilgili durumdur. Alevilerin burnu kanadığında siz orada mıydınız, Alevilerin sıkıntılarını parlamentoya taşıma konusunda hassasiyetiniz nedir? Bütün bunlar Alevi oylarını etkileyecek hususlardır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Demirtaş’ın arttırdığı oyların önemli ölçüdeki kısmı Alevilere aitti, bunu Alevi toplumu içerisinden birisi olarak net şekilde gözlemleyebildim. Demirtaş’a önemli ölçüde oy kaymasının nedeni, Demirtaş’ın seçim sürecinde Alevilerle ilgili amasız, fakatsız çok net ifadeler kullanmasıydı. Alevi kurumlarının, örgütlü yapılarının yıllardır mücadelesini verdiği talepleri Demirtaş’ın meydanlarda ifade etmesi ve sahiplenmesinin çok etkisi oldu. Aynı tavrın devam etmesi ve adaylar konusunda belirli hassasiyetlerin gözetilmesi durumunda Alevi oylarının çok ciddi şekilde HDP’ye gideceğini düşünüyorum. HDP’nin de buna ihtiyacı var.
Bu ülkenin iki önemli halk katmanı var; Kürtler ve Aleviler. Burada HDP, AKP’ye giden Kürt oylarını ve CHP’ye giden Alevi oylarını nasıl alacağının politikasını üretmelidir. Bunu yapabilirse rahatlıkla yüzde 10 barajını aşabileceğini ve parlamentodaki o temsiliyetin de demokrasi mücadelesine, sokağa güç vereceğini düşünüyorum.
29 Ocak 2015 – Evrensel Gazetesi