İzmir ile Balıkesir Arasında Kurulması Planlanan Granit Ocağı Meclis Gündemine Taşındı
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, İzmir ile Balıkesir arasında kurulması planlanan Granit Ocağı’nı soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunulan önergede 1.deprem bölgesinde kurulması planlanan granit ocağının ekosisteme vereceği zarara, ocakta çalışacak emekçiler açısından taşıdığı risklere ve bölge halkının asgari geçimlik faaliyetlerine yansımalarına dikkat çekildi.
Emekçilerin can güvenliğini tehlikeye düşüren ve yeni iş cinayetlerine yol açması muhtemel bu projenin hayata geçirilmesine bakanlık tarafından nasıl onay verildiğini soran Kenanoğlu, granit ocağının taşıdığı potansiyel risklerin dikkatlice ele alınmadığına işaret etti.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıda belirtilen soruların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Murat KURUM tarafından anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğü ’nün 96. ve 99.maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Ali KENANOĞLU
İstanbul Milletvekili
İzmir ili, Bergama ilçesi, Hacıhamzalar Mahallesi ile Balıkesir ili, Burhaniye ilçesi, Hacıbozlar Mahallesi ve yine Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi, Bağyüzü Mahallesi’ni de kapsayacak şekilde İdeal Stone Maden Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited tarafından Granit Ocağı İşletmesi (Kapasite Artışı) ve Kırma-Eleme Tesisi Projesi’nin hayata geçirilmesi planlanmaktadır.
Planlanan kapasite artışıyla birlikte 3.960 m3 olan üretim kapasitesinin 74.000 m3’e çıkarılacağı raporlarda belirtilmektedir. Bu artışla birlikte, açıklanan raporlarda teferruatlıca ele alınmamış olsa da, Kozak Yaylası ve dahilindeki Hacıbozlar Mahallesi, Bağyüzü Mahallesi ve Bergama Hacıhamzalar Mahallesi sakinlerinin temel geçim kaynaklarından biri olan fıstık çamları büyük zararlar görecektir. Fıstık çamlarının yanı sıra, yine bölge halkının bir diğer temel geçim kaynaklarından biri olan üzüm bağları da bu süreçten “nasibini” alacaktır.
Bölge halkının projeye ilişkin bir diğer şerhi ise taş ocağı faaliyetleri kapsamında kullanılması planlanan dinamitlere ilişkindir. Günde en az 25 kg’lık patlayıcının kullanacağı ve patlamalar neticesinde ortaya çıkacak gürültü ve toz kirliliğinin yaşam alanlarını ve doğayı olumsuz etkileyeceği de dile getirilmektedir.
Önlem alınmaması durumunda bölgedeki su kaynaklarının da bu süreçten olumsuz etkilenecek olması bölge ekosistemine telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. Projeye ilişkin sunulan ÇED raporlarında da bu husus göz ardı edilmiş koruma bölgesi ilan edilen Madra Barajı hakkında görüş alınmamıştır.
Projenin hayata geçirileceği alan 1. derece deprem bölgesi statüsü taşımaktadır. Haliyle, ocak sahası içerisinde gerçekleşmesi muhtemel deprem(ler) ocakta çalışacak emekçilerin can güvenliğini de tehlikeye atmakta yeni iş cinayetlerine kapı aralamaktadır.
Nitekim, patlamaların etkisiyle oluşacak çukurlar ve yaklaşık 500 ağacın proje kapsamında kesilecek olması sahadaki toprak kayması riskini arttıracak, böyle olduğu ölçüde de olası bir depremin zararları daha da büyük olacaktır.
Tüm bunlar düşünüldüğünde,
- Bahse konu projeyle bölge halkının asgari geçimlik kaynaklarının zarar görecek olması kasıtlı olarak mı rapor dışında tutulmuştur?
- Söz konusu faaliyetin çevre ve toplum sağlığı ile doğal yaşamı tehdit etmemesi için üst düzey önlemler alınmış mıdır? Bakanlığınız bu sürece vakıf mıdır?
- Taş ocağının 1.derece deprem bölgesi ilan edilen bir alanda kurulacak olması düşünüldüğünde emekçilerin can güvenliğini tehlikeye düşüren ve yeni iş cinayetlerine yol açması muhtemel bu projenin hayata geçirilmesine nasıl onay verilmiştir?
- Bölgedeki su kaynaklarının maden çalışmaları sonucunda kirletilmemesi adına yöntemler geliştirilmiş midir?