Haberler

Seyit Rıza Meydanı’nda, Dersim Tertelesi’nde yaşamını yitirenler anıldı

Seyit Rıza Meydanı’nda, Dersim Tertelesi’nde yaşamını yitirenler anıldı

 PİRHA – Dersim Tertelesi’nin 81.yıl dönümünde Dersim Seyit Rıza Meydanı’nda anma gerçekleşti. Anmaya DAD, DEDEF, ADEF, HDP, DBP, EMEP, SMF, PSAKD Diyarbakır Şubesi ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anmada mumlar yakıldı, ağıtlar yakıldı, açıklama yapıldı.

4 Mayıs Dersim Tertelesi’nin 81.yıl dönümünde Dersim Seyit Rıza Meydanı’nda sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve çok sayıda yurttaşın katılımıyla anma gerçekleştirildi. Anmaya HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, HDP 25. Dönem Milletvekilleri Çilem Küçükkeleş ve Ali Kenanoğlu’da katıldılar.

Meydana karanfiller bırakılıp mumlar yakıldı. Sanatçı Nurettin Güleç halkla beraber ağıtlar yaktı.

Anmada basın açıklamasını okuyan sanatçı Nurettin Güleç, “Artık biliniyor ki, Dersim’de 1925 yılından itibaren planlanan bir “Kızılbaş-Alevi Soykırımı” yaşanmıştır. “4 Mayıs” 1937 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla başlayan “Tedip Ve Tenkil  Harekâtı”, 1938’in yazında köylerinde yasayan sivil insanlar toplanıp  elleri kolları bağlı olarak topluca kurşunlanmış veya üstlerine gaz yağı dökülerek yakılmışlardır. Canını kurtarmak için kaçıp mağaralara, ormanlara sığınanlar ise Almanya’dan gönderilen zehirli gazlarla yok  edilmişlerdir” ifadelerini kullandı.

“DERSİM KIRIMI, SIRADAN BİR KATLİAM DEĞİL”

Dersim Tertelesi hakkında bilgiler veren Güleç, şunları kaydetti:

“Devletin resmi rakamlarına göre yaklaşık 13.800 Dersimli öldürülmüştür. Oysa yapılan araştırmalar gerçek sayının bunun katbekat daha fazla olduğunu göstermektedir. Artık biliniyor ki, Türkçü-İslamcı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Dersim’e saldırısını meşru göstermek için ürettiği “Dersim’de isyan/ Kürt isyanı” vardı türünden iddiaların hepsi birer resmi yalandır.

Artık biliniyor ki, “Dersim kırımı” sıradan bir katliam değil, 1948 Birleşmiş Milletler soykırım kriterlerine göre bütün verileriyle kanıtlanabilir bir Tertelê/soykırımdır. Bunun planlayıcısı TBMM ve uygulayıcısı da doğrudan devletin ordusudur. Özel kanunla atanan “vali-komutan” bombalamış, köyler yakılmış, yıkılmış, insanlar toplu halde katledilmiş, geride kalanlar sürülmüş ve çocuklarına ise el konulmuştur…

Elbette benzer katliamlar, insanlık suçları dünyanın pek çok yerinde yapıldı/yaşandı! Ancak bunların çoğuyla yüzleşme yaşandı; insanlığın vicdanında lanetlendi. Kimi katliam yerlerine ise “utanç/hatırlama” adına insanlık müzeleri kuruldu, bu soykırımlar ortaokul, lise ve fakültelerde ders kitaplarına konuldu ki, insanlık yapılan kötülüklerden ibret alsın ve bunlar bir daha yaşanmasın. Ve ibret alınması için insanlık müzeleri oluşturularak acılar paylaşıldı.

Dünyada 40’a yakın ülkede yaşanan bu tür ağır acılar ve sonucunda  meydana gelen travmalar, bir özeleştiri temelinde çözüme ve huzura ulaştırıldı. Tüm bu iyi ve insani örneklere rağmen hala devekuşu gibi kafasını kuma gömerek “Dersim 1938 Tertelêsi/Soykırımı”nı yok sayan devlet ve hükümetin karanlık zihniyetini lanetlemek gerekir. Bunun insanlıkla, demokrasiyle, adaletle bağdaşır bir yanı yoktur, olamaz da.”

“4 MAYIS TERTELE ANMA GÜNÜ OLARAK KABUL EDİLSİN”

“Dünyada pek çok örneği vardır; bu sebeple kurumsal olarak TBMM geçmişte yaptığı bu büyük hatayı bir kanunla düzeltmeli ve çıkarılacak bu yeni kanunla aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmelidir” diye konuşan Güleç, şöyle konuştu:

“* Dersim ismi iade edilmelidir.

* Dersimlilerin dili, inancı, yaşam tarzı, coğrafyası üzerindeki baskı ve asimilasyon politikasına son verilmelidir.

* Dersim’de  bir insanlık müzesi kurulmalı ve 4 Mayıs TERTELÊ ANMA GÜNÜ olarak kabul edilmelidir.

* Dersim’de katliam yerlerine anıtlar dikilmelidir.

* Elâzığ’da 1937’de idam edilen Sey Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalıdır.

* Zorla evlatlık verilen kayıp kızlarımızın/çocuklarımızın listesi açıklanmalıdır.

* Dersim’de toplu katliam yerlerinde ki kemiklere DNA testleri yapılmalıdır.

* İbret alınması için Dersim-38 dramı ortaokuldan itibaren fakültelere kadar tüm okulların tarih kitaplarına konulmalıdır.

*Katliam ve sürgünlerden dolayı yok olma sürecine giren Kırmancki/Zazaca dilinin yaşaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

*Şu anda Dersimde yapılmakta olan ve yapılması planlanan, amacı Dersimi sular altına gömmek olan baraj ve HES’lere ve çevreye zarar veren siyanürle altın aranmasına, güvensizlik yaratan ‘kalekol’lara mevcut hükümet tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak son verilmelidir.”

“KEFENSİZ ATALARIMIZIN ACI HATIRALARINI UNUTMAYACAĞIZ”

Açıklamada son olarak şunlar kaydedildi ve sonrasında ağıtlar yakılarak anma sona erdi:

“Bilinmelidir ki, insani ve masum taleplerimiz yerine getirilene kadar demokratik mücadelemiz devam edecektir. Sadece Dersimde değil, Türkiye coğrafyasında ve dünyan neresinde olursa olsun bütün katliamların, soykırımların hesabının sorulması gerektiğine inanıyoruz.

İnsanlığın başına bela olmuş karanlık zihniyet, geçmişte olduğu gibi bugünde dünyanın değişik coğrafyalarında ve orta doğuda kan akıtmaya devam ediyor. Bunu yapanları, destekleyenleri ve görmezden gelenleri bir kez daha kınıyor ve lanetliyoru

Dersim Tertelesinde öldürülen on binlerce kefensiz, mezarsız atalarımızın acı hatıralarını unutmadık, unutmayacağız.”

DERSİM/PİRHA (www.pirha.net)

 

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu