BARIŞ TALEBİNİN ZORLUĞU
Her sabah olduğu gibi bu sabahta başka bir operasyonla uyandık. Bu defa operasyonun hedefi ‘Kent Uzlaşısı’, bahanesi ise HDK olmuş. Savcının açıklamasında HDK nın kriminalize edilmesinin son noktasını okuduk.
Kent Uzlaşısını HDK’ye bağlamışlar, HDK’yi DTK’ya bağlamışlar, DTK’yı Kandil’e bağlamışlar ve yine bir bahane uydurarak amaçlarını gerçekleştirmişler. Çünkü amaçları iktidarlarını ortadan kaldıran muhalefetin birliğinin adı olan kent uzlaşısıdır.
Kent uzlaşısını kriminalize edebilmek için bir gerekçe uydurmaları gerekiyor ki gerisi bahane!
2011 yılında HDK’nin kuruluşunda yer aldım, o zaman da bir “BARIŞ SÜRECİ”nin arifesiydi. HDK’yi kurarken gittiğimiz her yerde Barışı tesis etmek için yapmamız gerekenleri konuştuk. Toplumun barışı sahiplenmesi gerektiğini anlattık.
3 Kasım 2024’te ise yıllar sonra yeniden HDK’deydim ve bu defa yapılan kongrede Meral Danış Beştaş ile birlikte Eş Sözcü seçildim. Eş Sözcü seçildiğimizde yine kendimizi bir “BARIŞ SÜRECİ” arifesinde bulduk.
Üç aydır HDK olarak yaptığımız tüm çalışmalar barışı nasıl getiririz üzerine kuruludur. Yaptığımız paneller, imza kampanyası, konferansın ana teması hep BARIŞ üzerinedir. Üç aydır gittiğimiz her yerde yaptığımız her toplantıda kurduğumuz üç cümlenin ikisi barış üzerinedir.
Biz Aleviler olarak, Kürtler olarak, ezilen ve yok sayılan tüm Halklar ve İnançlar olarak “biz varız, buradayız” diyoruz, bizi yok sayarak barışı getiremezsiniz diyoruz.
Daha iki gün önce 8-9 Şubat’ta “Uluslarası Barış Konferansı” yaptık. Çözüm Barışta diyerek konuştuk.
Türkiye dışından katılan konuşmacılar çatışmalı süreçlerden barış süreçlerini geçişin zorluklarından bahsetti. Daha iki gün önce konuşmacılar BASK örneğinden MEKSİKA örneğinden, SRİLANKA örneğinden bahsettiler.
O örneklerden de gördük ki BARIŞ öyle kolay gelmiyor, İktidarlar işine gelmeyince mecbur kalmadıkça BARIŞ MASASINA oturmuyor.
Yaşanan tüm çatışmalarda İktidarı barış masasına zorlayan ise öyle zannedildiği gibi savaşan güçler değil savaşın acılarını çeken Halkların sağladığına da tanıklık ettik.
Yaşadığı süre içerisinde doğaya, canlılara, yaşadığı coğrafyaya duyarlı olan bizim gibi insanlar etrafında yaşanan haksızlıklara ve adaletsizliklere kayıtsız kalamaz.
O nedenle iktidar bizi terörist ilan etse de kriminalize etse de biz yaşadığımız coğrafyanın gülistan olması için mücadele etmeye devam edeceğiz.
11 Şubat 2025
Ali KENANOĞLU
