Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, 6 Şubat depremleri sonrasında deprem bölgelerinde artan kayıp çocuk iddialarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı‘na Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın cevaplaması için soru önergesi verdi. Kamuoyunda endişelere neden olan tarikat, cemaat veya vakıflara terkedildiği iddia edilen depremzede çocukların akıbetini her yerde takip ediyoruz. Çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz.
Soru önergesi metni aşağıda yer almaktadır.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda belirtilen sorularımın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya YANIK tarafından Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. ve 99. maddeleri uyarınca yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
6 Şubat 2023 tarihinde K.Maraş merkezli 11 ili etkileyen deprem sonrasında enkazdan sağ olarak çıkarılan ancak ebeveyn veya yakınları ile buluşturulamayan çocukların akıbeti kamuoyunda tartışmalara neden olmaktadır. Enkazdan çıkarılan çocukların önemli bir kısmı hastaneye kaldırıldıktan sonra kaybolduğu veya haber alınamadığı kamuoyuna yansıyan haberlerden bilinmektedir. Burada daha vahim durum ise bu kayıp çocukların dinci tarikatların, cemaatlerin insafına terkedildiği yönündeki haberlerdir.
Örneğin, deprem felaketinde en fazla yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan ve Menzil Cemaatinin merkezi olarak bilinen Adıyaman’da 1100 depremzede çocuğun “misafir” edildiği yönünde bilgiler kamuoyuna yansımıştır. Menzil Cemaati’nin sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerde küçük çocukların “tekbir işareti yaptığı” fotoğrafları yer almakta, bir videoda ise “Buhara Evlerinde depremzede çocuklara yönelik etkinliklerden biri” denilerek çocuklara dini sorular yöneltildiği görülmektedir.
Ayrıca Menzil Cemaati’nin önemli isimlerinden biri olan Muhammed Saki el Hüseyninin paylaştığı bir fotoğrafta, askerler ile bir polisin, karşısında “el pençe divan” durduğu görülmektedir. Deprem felaketi sonrasında refakatsiz çocukların böylesine cemaatlerin eline terk edilmesi endişe uyandırmaktadır.
Yine, Sakarya’da dokuz depremzede çocuğun annelerinin yanından alınarak müftülüğe ait olan, ancak işletmesi İsmailağa Cemaati’ne bağlı vakıf tarafından yürütülen bir yatılı Kur’an kursuna verildiği ortaya çıkarılmıştır.
Ayrıca, depremde ailesini kaybeden ve devletin koruması altında olduğu iddia edilen çocukların Çağdaş Hukukçular Derneği’nin ihbar ve görgü tanıklarının ifadelerine dayandırdığı suç duyurusunda İstanbul Beykoz’da en az 20 depremzede çocuğun özel bir villaya yerleştirildiği, bu organizasyonun başında bakanlığın değil de İHH denilen vakfın olduğu ve bu çocukların vakfın gözetimi altında tutulduğunu belgelemiştir.
Kamuoyunda endişelere neden olan tarikat, cemaat veya vakıflara terkedildiği iddia edilen depremzede çocukların akıbetinin bilinmesi önem arz etmektedir.
Bu bağlamda;
