Konuşmalar

Kenanoğlu: Çocuk istismarının önlenmesi için hukuken yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali KENANOĞLU, Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi‘nin 11. maddesi üzerine konuştu. Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmasında Kenanoğlu, Ceza Muhakemesi Kanunu‘nun 239’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “cinsel saldırı suçları” ibaresinde “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçu ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçları” şeklinde değişiklik öngörüldüğünü belirterek çocuk istismarının önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğine dikkat çekti ve “Çocuk istismarını engellemek için cezasızlık politikalarından derhâl vazgeçilmeli, var olan yasalar etkin kullanılmalıdır” dedi.

Konuşma tutanak metni ve videosu aşağıda yer almaktadır.


Dönem: 27 Yasama Yılı: 5 Tarih: 12.05.2022 Birleşim: 90 Ham Tutanak Sayfası: 212

Konuşmacı: ALİ KENANOĞLU Seçim Çevresi: İSTANBUL

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Kanun Teklifi’nin 11’inci maddesi üzerine söz aldım. Bu maddeyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 239’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “cinsel saldırı suçları” ibaresi “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçu ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçları” şeklinde değişiklik öngörülmektedir. Düzenlemeyle “katılanın hakları” başlıklı 239’uncu maddesinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçuyla kadına yönelik işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçlarında baro tarafından avukat görevlendirilmesini isteme hakkı eklenmektedir ancak vekili bulunmayan şiddet mağduru kadınlara istemeleri hâlinde baro tarafından ücretsiz olarak avukat sağlanması, cinsel saldırı suçlarında zaten mevcut durumdadır. Suça maruz kalan kadınlara bu hakları hatırlatılmamaktadır. Ayrıca, bilgilendirme yapılsa dahi bazı durumlarda ana dili Türkçe olmayan kadınlar için çevirmen hakkı bulunmasına rağmen pratiğe çevrilmemesi sebebiyle iletişim problemleri yaşanmaktadır. Dolayısıyla, kadınlar ücretsiz avukat atanması hakları olduğuna ilişkin bilgi sahibi olmadıkları hâllerde bu haklarını yine kullanamayacaklardır. Kadına yönelik suçu önlemek ve kadının hukuka doğru erişimini sağlamak amacıyla bu kapsamda değerlendirilebilecek tüm suçlarda kadınların avukata erişimi, zorunlu müdafilik kapsamına alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, bu maddeyle ısrarlı takip suçu getiriliyor. Bu suçu işleyen fail için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Mağdurun huzurunu bozmakla yetinmeyip okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya iş yerini bırakmasına yol açması durumunda ceza 3 kata kadar çıkarılıyor. Israrlı takip mağdurun hayatını en az fiziki şiddet kadar travma yaratacak potansiyele sahip olduğu için böyle bir düzenleme yapılması olumlu ancak mahkemelerin mağdurun ciddi anlamda huzursuzluk yaşaması veya güvenliğinden endişe duyması gibi ölçütleri somut olayda hakkaniyete uygun biçimde yorumlamaları gerektiği son derece önem taşımaktadır. Zira, bu konuda çok ciddi sıkıntılar mevcut kanun için de yaşanmaktadır. Zaman zaman hâkimlerin bu işlerde hakkaniyetli davranmadığı, mağduru korumadığı da bilinmektedir.

Bu madde tabii, önemli bir şekilde de çocuk istismarını ilgilendiriyor. Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılında paylaştığı rapora göre 2 ila 17 yaşları arasında 1 milyara yakın çocuk 2019 yılında fiziksel, cinsel ya da duygusal şiddete maruz bırakıldığı açıklanmaktadır. 10 çocuktan 6’sı ebeveynleri tarafından fiziksel olarak cezalandırılıyor. Çocukların yüzde 10’u fiziksel cezalardan legal olarak korunamıyorlar. Tespit edilen insan kaçakçılığı faaliyetlerinin yüzde 28 oranında çocuk mağdur oluyor. Dünya genelinde 50 milyona yakın çocuk yaşadığı yerden göç ediyor ya da zorla yerinden göç ettiriliyor. Her yıl on beş yaşın altındaki 41 bin çocuk ev içi cinayet sonucu hayatını kaybediyor. Yetişkinlerin dörtte 1’i çocukken istismara uğradığını bildiriyor. 5 kadından 1’i, 13 erkekten 1’i çocukken istismara uğradığını açıklıyor. Dünya ülkelerinde durum ne, yani ne kadar güvende çocuklar? Araştırmaya göre çocukların en güvende olduğu ülke yüzde 83,9 oranla İngiltere. En ez güvende olduğu ülke ise yüzde 26,4’le Demokratik Kongo Cumhuriyeti. Türkiye’de ise yüzde 56,7’yle listenin 18’inci sırasında yer alıyor. TÜİK verilerine göre, 2016 verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı on yılda yaklaşık 3 kat arttı ve 250 bin çocuğun istismara uğradığı kaydedilmiştir. TÜİK’in 2019 verilerine göre suç mağduru olarak gelen 206.498 çocuğun yüzde 15,2’si cinsel istismar kurbanıydı ancak resmî veriler artık paylaşılmıyor.

Şimdi, tabii ki bunları önlemek için ne yapmak gerekiyor? Çocuk istismarını önlemenin yolu Türkiye Psikiyatri Derneğinin de belirttiği öneriler var. Cinsel taciz ve istismara zemin hazırlayan, toplumsal değerlere, cinsiyet eşitsizliğine müdahale edebilecek kapsamlı politikalar geliştirilmesi gerekiyor. Cinsel suçlarla ilgili kamu duyarlılığının artırılması gerekiyor. Mağdurun adalet sistemine erişiminin hızla sağlanması gerekiyor. Başvuru, soruşturma ve yargılama aşamalarında yeniden travmatize edilmesini engelleyici, koruyucu tedbirlerin düzenlenmesi gerekiyor. Ceza ve yaptırımların belirlenmesi ve uygulanmasıyla ilgili özellikle hafifletici etkenler, salıvermelerle tetiklenen adaletin yerini bulmadığına ilişkin yaygın kanıya neden olan düzenlemelerin gözden geçirilmesi gibi birçok boyut içeren bir strateji oluşturulması gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın sözlerinizi.

ALİ KENANOĞLU (Devamla) – Diğer taraftan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde çocuk ihtisas komisyonu kurulmalıdır. Çocuk istismarının önlenmesi amacıyla devlet etkin ve bütüncül politikalar üretmelidir. Çocuğa yönelik her türlü istismarın önlenmesi için zaten hukuken yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi ve hükümleri uygulanmalıdır. Özellikle ailelere ve sağlık personeline eğitim verilmelidir. İlgili bakanlıklar kendine ayrılan bütçeden eğitim çalışması için ödenek ayrılmalıdır. Çocuğa yönelik mahalle, köy ve kentlerde ülke ölçekli çocukların kolay erişim sağlayacağı adalet mekanizmaları ve bu mekanizmalara erişim sağlanmalıdır. Çocuk istismarını engellemek için cezasızlık politikalarından derhâl vazgeçilmeli, var olan yasalar etkin kullanılmalıdır. Çocuk istismarının denetimleri etkin bir biçimde yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü çocuk istismarı verilerine erişimini derhâl açmalı ve bu konudaki şeffaflık sağlanmalıdır. Çocuk istismarıyla mücadele eden STK’ler desteklenmeli, bunlara bütçeden para ayrılmalıdır.

akenanoglu

alikenanoglu.net
Başa dön tuşu